Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Anadolu’nun farklı farklı köylerinden örnekler toplayarak yeni bir yoğurt üretmeyi başardı. Raf ömrünün üç ay olduğu belirtilen yoğurt, gemi ve fırkateynlerde sivil ve askeri ihtiyaçlar için kullanılabilecek. Söz konusu yoğurt, teknoloji transferi için ihaleye çıkarıldı.
TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü’nün geliştirip Dr. Mehlika Borçaklı’nın yürüttüğü “Uzun Ömürlü Yoğurt” projesinin amacı, yoğurdun raf ömrünü uzatmaktı ki üç aylık raf ömrü düşünüldüğünde bu hedefe ulaşıldığı söylenebilir. Söz konusu yoğurt, geleneksel Anadolu yoğurdundan izole edilmiş, tanımlanmış, karakterize edilmiş kültürlerden seçilmiş bakteriler kullanılarak üretildi.
TÜBİTAK'ın geliştirdiği yoğurt, 3 ay raf ömrüne sahip
Günümüzde satışa sunulan mevcut yoğurtlar, bakteri kültürlerinin çoğunluğu genetik değişikliğe uğratılarak sadece bir kez yoğurt yapımında kullanılacak şekilde hazırlanıyor. TÜBİTAK tarafından geliştirilen yeni yoğurt ise söz konusu kültürlerde genetik değişiklik gerçekleştirilmeden devam etti.
Yoğurdun üretiminde kullanılan bakteriler, patojenlere karşı çeşitli antimikrobiyal “etM” yapan maddeler geliştirdiklerinden, yoğurtların daha uzun süre güvenli bir şekilde kalmasını sağlıyor. Bakteriler, buzdolabı koşullarında çok yavaş asit ürettikleri için yoğurt, uzun süre ekşimeden muhafaza edilebiliyor. Yapılan açıklamalarda yoğurdun üç aylık süreç sonunda dahi mililitrede 107 kob bakteri içerdiği ve hoşa giden ekşilik, lezzet ve aroma özelliklerini taşıdığı tespit edildi.
TÜBİTAK'ın uzun ömürlü yoğurdu, gemilerde ve denizaltılarda kullanılacak
Dün itibarıyla Resmi Gazete’de yayımlanan ilan, TÜBİTAK’ın ürettiği yoğurdun teknoloji transferinin önünü açtı. İlanda yer alan açıklamada aranan şartları taşıyan tüm istekliler, bedeli karşılığında teknoloji transferi gerçekleştirebileceği belirtildi. Uzun ömürlü yoğurdun özellikle uluslararası yük veya insan taşıyan gemilerde, donanmaya ait gemiler ve denizaltılarda ihtiyaç duyulan uzun raf ömrünü karşılaması bekleniyor. Yeni yoğurt ile ilgili açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, şu sözleri sarf etti:
Tüm Anadolu’daki köyler taranarak alınan bakterilerle üretilen bu ürünün piyasadaki muadillerinden en büyük farkı; genetiğiyle oynanmamış ve tamamen doğal olması. Yoğurdumuzu, binin üzerinde tüketicinin beğenisine sunduk ve yüzde 95’in üzerinde olumlu görüş aldık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, şimdi bu uzun ömürlü yoğurdu vatandaşımızla buluşturmak için yeni bir adım attık.
Resmî Gazete’de yayımlanan ilanla yoğurdun teknoloji transferinin de önünü açtık. Aranan şartları taşıdığı ve bedelini karşıladığı takdirde tüm firmalar bu teknolojiyi transfer edebilecek. Ben bu vesileyle, projede görev yapan bilim insanlarımızı canı gönülden kutluyor; vatandaşlarımıza da şimdiden afiyet olsun diyorum. İnşallah, TÜBİTAK’ın tecrübe ve birikimiyle bu ve benzeri geliştirmelerle vatandaşlarımızın hayatını daha da kolaylaştırmaya devam edeceğiz.
