Ülkemiz yarım asırdır Antarktika'daki çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmaların sonucunda geçtiğimiz ay bir bilim üssü kuruldu ve adına Geçici Türk Bilim Üssü denildi. Doç. Dr. Burcu Özsoy'un liderliğinde yürütülen bu proje, bilim insanlarımızın uzun süredir hayalini kurduğu bir detaydı.
Projenin lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy, Hürriyet'e bir röportaj verdi ve merak edilenleri cevapladı.
Röportaja Antarktika ve Arktik bölgelerin öneminden söz ederek başlayan Özsoy, Kuzey ve Güney Kutup bölgelerinin doğal laboratuvarlar olduğuna dikkat çekti. Özsoy'un yorumuna göre kıtada yapılan bilimsel çalışmalar geçmişimize ışık tutuyor.
Antarktika, hiç bir dünya ülkesine ait olmayan tamamen barışa adanmış bir kıta. Bu kural 1959'da 12 ülke tarafından imzalanan Antarktika Antlaşmalar Sistemi sayesinde ortaya çıktı. Böylece kıta tamamen ortak bir alana dönüştü ve özel koruma alanı olarak ilan edildi. Koruma alanı kurallarına göre Antarktika’da çevreye zarar vermek, canlıları ürkütmek, oradan bir taş dahil almak yasak. Günümüzde Özsoy ve birçok bilim insanının çalışmalarını sürdürmesi için ilk hamle 1996'da yapıldı ve Türkiye antlaşmaya dahil oldu.
Antlaşmaya dahil olan dünya ülkeleri 1900'lü yıllardan beri bu bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Özsoy ve diğer bilim insanlarının çalışmalarını rahat şekilde gerçekleştirilebilmesi için burada bir üs bulunması çok önemli olduğu kabul edilmesi gereken bir gerçek. Ülkemiz ilk dahil olduğunda çalışmalarını başka ülkelerin üslerinde tamamlamış olsa da içinde bulunduğumuz dönemde geçici de olsa bir üsse sahibiz.
Kıtada gerçekleştirilen çalışmalara da değinen Özsoy, bölgede görev alan bilim insanları öncelikli olarak buzul örtüsü, iklim değişikliği, kıyı yapısı, deniz buzu oluşumu, kalıcı organik kirleticiler, buz örtüsünün iç yapısı, jeolojik altyapı çalışmalarına özen gösterdiklerini, ülkemizdeki bilim insanlarının ise bu yıl tematik çalışmalar yaparak canlı bilimlerine odaklandığını açıkladı.
Olmasa Bile Yaşamaya Devam Edeceğimiz 7 Organ
Üs kurulmadan önceki çalışmaların diğer ülkelerin üslerinde hayata geçirildiğini vurgulayan Özsoy, Şili, Ukrayna, Çekya ve Bulgaristan’dan gelen bilim insanlarının da onlara dahil olduğundan bahsetti. ABD, İngiltere, Almanya, Bulgaristan, Polonya gibi birçok ülkenin Türk bilim insanlarına ev sahipliği yaptığını belirten Özsoy, ülkemizin seferine de daha önce bize kapılarını açan ülkelerden bilim insanlarının davet edildiğini ekledi.