3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’ne katılan ekip, çalışmalarını tamamladı ve yurda dönüş yapmaya hazırlanıyor. Sefere katılan bilim insanları, küçük bir kara tahtaya yazdıkları mesajları paylaştı.
İTÜ Kutup Araştırmaları Uygulama Araştırma Merkezi PolReC’in koordinesinde gerçekleşen seferin lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy, mesajında “Sabır” diledi. Özsoy, "Antarktika'yı ne kadar anlatırsanız anlatın, gelmeden insanların burayı anlayabilmesi mümkün değil. Her zaman 'Antarktika insanı istemiyor.' diyorum. Buraya gelen insanın gerçekten sabırlı ve dirençli olması gerekli. Antarktika sabrı öğretiyor. Sabırlı olmayan insanın Antarktika'da bilim yapması, tutunması, yaşaması ve mücadele vermesi mümkün değil." dedi.
Milli sporcu Şahika Ercümen, doğaya daha duyarlı bir dünya mesajı verdi. İklim değişikliği ve atık kirliliğine dikkat çeken sporcu, "Antarktika kimseye ait olmayan, nispeten el değmemiş bir kıta ve burada sadece bilim yapılıyor. Dünyamızın her yerinin Antarktika gibi el değmemiş kalmasını çok isterdim." dedi.
KATÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz ulaştırma İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Başar ise bilim gerçektir mesajını yazdı. Başar, "Özellikle Antarktika'da bulunan gizli şeyler bizim için geleceğin bir kara kutusu. Bilim buradaki gizemleri çözecek ve sonucunda dünyanın gerçekleri ortaya çıkacak." ifadesini kullandı.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Doktor Öğretim Üyesi Korhan Özkan da tahtaya ‘her şey bilim için’ yazdı.
Özkan, evrenle ilgili detayları keşfetmek için verdikleri mücadeleden söz ederek, "Umuyorum ki, Türkiye'nin Antarktika açılımı genişleyerek devam edecek ve bu sadece burasıyla sınırlı kalmayacak. Artık Türk bilim insanları derin denizleri, tropikleri, dünyanın, evrenin herhangi bir köşesini araştıracak cesareti kendinde bulacak." dedi.
Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarımsal Genetik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Serçe, saygı ve çalışma mesajı verdi. Serçe, hayatta pek çok değer olduğunu ve bunlara saygı gösterilmesi gerektiğini, Antarktika’da çalışmanın bilimin olmazsa olmazlarından olduğunu söyledi.
Harita Genel Müdürlüğü Mühendisi Yüzbaşı Soner Özdemir ise dünyaya aşk mesajını verdi. Özdemir, "Ne yaparsan yap, aşkla yap. Aşkla yaptığımız her şeyden mutlaka çok güzel şeyler çıkar. Umarım bundan sonra Antarktika Türk bilim insanları için bir aşka dönüşür." dedi.
Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Öğretim Görevlisi Binbaşı Caner Filiz de dünyaya “sevgi” mesajı vererek, "İhtiyacımız olan şey sevmek, kendimizi, doğayı, başkalarını sevmek ve her türlü kötü düşünceden ruhumuzu benliğimizi arındırmak." dedi.
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Öğretim Üyesi Bilge Tutak, hislerini anlatmak için “kan, ter, gözyaşı ve zafer” ifadelerini seçti. Tutak, "Zorlu bir sefer, yorulan bedenler ve gerilen sinirler sonrasında mutlu bir sona ulaştık ve Türk Bilimsel Araştırma Kampı'nı kurduk." açıklamasında bulundu.
İTÜ PolSeC’den Kaptan Özgün Oktar’ın seçtiği sözcük ise emek oldu. Oktar, Antarktika’nın bilinen her olasılığın dışında bir yer olduğunu söylerken, "emek olmadan hiçbir şeyin olmayacağını, kıtanın da emeğin en yoğun halini istediğini" belirtti.
Deniz Biyoloğu Dr. Selahattin Ünsal Karhan ise merak edin yazmayı tercih etti. Karhan, merak olmadan gelişme olmadığını belirtti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı Harekat Astsubay Kıdemli Başçavuş Murat Ateş ise emanete sahip çık yazdı. Bu dünyanın çocuklardan emanet olduğuna dikkat çeken Ateş, çevreye duyarlı olunması ve israftan kaçınılması çağrısı yaptı.
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Doktor Öğretim Üyesi Burak Karacık, kıtada insanın kendini bulduğunu ve bir kez gelenin hep gelmek istediğini ifade etti. Karacık, mesajına huzur ve tutku yazdı.
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Gemi ve Deniz Teknolojisi Mühendisliği Doktor Öğretim Üyesi Sevil Deniz Yakan Dündar'ın verdiği mesaj ise uyum ve birliktelik oldu. Dündar, "Antarktika gibi yaşanması zor olan bir yerde ancak uyum ve birlikte hareket edilerek istenilen hedeflere ulaşılabileceğini" söyleyerek uyumun önemine dikkat çekti.
