Zaman içinde tüm bunlar gerçekleşirken birçoğumuz verdiğimiz bu zararın farkına varamıyoruz. Bugün kesilen 1 ağacı fark etmek zordur fakat o ağaçlar günün birinde koca bir ormanı yok edebilir. Üstelik zaman içinde gerçekleşen bu sorunu fark etmeyebilirsiniz.
Google Earth’e girip yaşadığınız bölgenin yıllar içindeki değişimine baktığınızda ise gerçeklerle yüzleşebilirsiniz. Zira ülkemizin pek çok ilinde nüfus, her geçen gün artmaya devam ediyor.
2021 yılında en çok nüfus artışı yaşanan şehirler şöyle;
- İstanbul
- Ankara
- Antalya
- Bursa
- Kocaeli
- Tekirdağ
- İzmir
- Gaziantep
- Şanlıurfa
- Konya
- Mersin
- Muğla
- Sakarya
- Çanakkale
Zaman içinde bu illerde değişen çok fazla şey oldu. 2010-2020 yılları kıyaslamasına bir bakalım.
Ülkemizin en fazla nüfusa sahip, en kalabalık şehri İstanbul’la başlayalım.
Başkentimiz Ankara'da da durum pek farklı değil.
Antalya'da da yeni yollar ve genişleyen beton blokları görüyoruz.
Bursa'nın 10 yıllık değişimi ise şehirde yaşayanların ne kadar sıkıştığını gözler önüne seriyor.
Kocaeli'ne baktığımızda İzmit çevresinde büyük bir değişim olduğunu görebilirsiniz.
En fazla nüfus artışı gösteren bir diğer ilimiz de Tekirdağ. Zira nüfustaki bu artışın etkilerini net bir şekilde görebiliyoruz.
İzmir'de diğer illere göre değişim biraz az görünüyor değil mi?
Hatırlarsınız ki 2020 yılında İzmir'in Menderes ilçesinde çıkan yangında 430 hektarlık ormanlık alan yanmıştı. Aynı yıl alınan Google Earth görüntülerinde (aşağıdaki) yangının arkasında bıraktığı koca boşluğu görebilirsiniz.
Gaziantep'teki nüfus artışı, şehirdeki bina sayısının artışından çok net anlaşılıyor.
Şanlıurfa'da ise yeni bölgelerde yeni kentleşmeler görüyoruz.
Konya'da 2020 yılında daha fazla yeşil alan var sanki...
Kıyı şeridimizin en güzel şehirlerinden biri olan Mersin'de yerleşim yerleri bir miktar daha genişlemiş.
Muğla'da ise kimi yerlerde yeşil alanların azaldığını görüyoruz. Üstelik bu görüntüler 2022 yılında şehrin pek çok bölgesinde çıkan yangınlardan önceydi...
Sakarya ve çevresinde ise yeni yollar, yeni yerleşim yerleri inşa edilmiş.
Çanakkale'de de durum farklı değil.
Şu sıralar gündemde olan İkizköy'deki durum ise en acı tabloya sahip yöremiz:
Ülkemiz gelişmekte olan ve sıklıkla göç alıp-veren bir ülke. Nüfusumuz da neredeyse 85 milyona ulaşmış durumda. Bu sebeple yeni yerleşim yerleri inşa edilmesi oldukça doğal. Ancak biz bu görüntülerde insan eliyle ve bilerek doğaya verilen zararı da görüyoruz.
Gerçek anlamda baktığımızdaysa maalesef aslında bu zararın büyük kısmını göremiyor veya görmüyoruz. Belki de zaman zaman yaşadığımız şehrin 10-15 yıl önceki haline bakmak ve içinde yaşadığımız değişime tanık olup ders çıkartmak çok da kötü bir fikir değildir.
Google Earth'te yalnızca 2020 yılına kadarki görüntüler olması sebebiyle şehirlerin günümüzdeki hallerini gösteren uydu görüntülerine yer veremedik. Kim bilir belki de 15 yıl sonra bu görüntülere baktığımızda yeşil alan bile göremeyeceğiz. Bu sebeple şimdi basabiliyorken çimenlere basın ve elektriğinizi atın.
