Oxford Üniversitesi, içerisinde Türkiye'den de önemli veriler barındıran bir rapor yayınladı. "Dijital Vatandaşlık: Erişim Tutum ve Davranışlar" başlıklı bu rapor, genel yapısının gergin olduğunu bildiğimiz toplumumuzun internette de oldukça agresif olduğunu gözler önüne serdi. Zira yapılan saha araştırmalarına göre Türkiye'de her 3 kişiden 1 tanesi, en az bir tür siber zorbalığa maruz kalmış durumda.
Siber zorbalık nedir?
İnternet kullanımının yaygınlaşmasıyla hayatımıza giren siber zorbalık, internet üzerinden bir kişiye yaptığınız her türlü olumsuz davranışı kapsıyor. Örneğin bir kişiyi rızası olmadan onlarca kez aramak ya da mesaj atmaktan tutun, istemeyen bir bireye cinsel içerikli mesaj göndermek gibi tüm hareketler siber zorbalığa giriyor. Cinsiyet ayrımı olmaksızın herkesin siber zorbalık yapabilmesi mümkün.
Oxford'un araştırmasına göre ise Türkiye'de en yaygın olarak görülen siber zorbalık türü, izni olmadan aranmak ya da mesaj almak. Öyle ki katılımcıların yüzde 25'i bu siber zorbalık türüne maruz kaldığını, katılımcıların yüzde 7'si ise bu siber zorbalığı yaptığını söylüyor. Aynı araştırmaya göre cinsel siber zorbalığa maruz kalanların oranı yüzde 12. Cinsel siber zorbalık yaptığını kabul edenlerin oranı ise yüzde 3. Kişisel verilerinin izni olmadan ele geçirildiğini söyleyenlerin oranı da yüzde 12'yken sosyal medyada linç yediğini söyleyenlerin oranı yüzde 7 olarak kayıtlara geçmiş durumda.
Yapılan saha araştırmalarındaki çarpıcı hususlardan bir tanesi de Türkiye'de internete ilişkin farkındalığın olmayışı. Örneğin "nefret söylemi"nin ne olduğunun farkında olanların oranı yüzde 40. Bu noktada ise eğitim ve yaş devreye giriyor. Üniversite eğitimini tamamlamış olanların yüzde 63'ü nefret söylemiyle ilgili tabirleri bilirken, ortaokul mezunlarının yalnızca yüzde 32'si bu kavramlardan haberdar. Öte yandan, 55 yaş üstü kişilerin yalnızca yüzde 23'ü internetteki nefret söylemi gibi durumların farkında...
