Bu yıl itibariyle Tutankamon’un mezarının keşfinin 100. yılı. Bunca zaman sonra bile Mısır’ın efsanevi firavununun mezarında hâlâ yeni sırlar ve ipuçları bulunabiliyor. Tutankamon’un mezarında son keşfedilen ipucu, daha önce bizim de detaylıca bahsettiğimiz Nefertiti’ye ait.
Tutankamon’un mezarında Nefertiti’ye ait keşfedilen yeni ipuçlarından bahsedeceğiz ancak mevzuyu hiç bilmiyorsanız diye öncesinde ‘Tutankamon ve Nefertiti kimdir?’ diye kısaca bir anlatalım dedik.
Önce kısaca bir bakalım: Tutankamon ve Nefertiti kimdir?
Asıl adının Tadukhepa olduğu düşünülen Nefertiti, şifalı ellere sahip olduğuna inanılan büyüleyici güzellikte bir kraliçeydi. Yer aldığı tüm anlatılarda güzelliğiyle anılan kraliçe, aynı zamanda güçlü bir simge olması sebebiyle de binlerce yıl boyunca ismini yaşatmayı başardı.
Firavun Tutankamon ise milattan önce 1342 ile 1325 yılları arasında yaşamış olabileceği düşünülen, Mısır tarihinin Yeni Krallığında hüküm sürmüş ve kraliyet ailesinin son lideridir. Oldukça genç yaşlarda kral olan Tutankamon'un çok yaşamadan genç yaşta öldüğü düşünülüyor.
100 yıl önce keşfedilen Tutankamon mezarında Nefertiti’ye dair yeni sırlar bulundu
İngiliz Mısır bilimci ve eski British Museum küratörü Nicholas Reeves, mezarın kraliyet duvar resimleri ve hiyerogliflerinin aceleyle örtbas edilmiş olabileceğine dair kanıtlar bulduğunu iddia ediyor. Reeves, duvarlardaki bazı çizimlerin, Tutankamon'dan önce orada bir başkasının yatmış olabileceğine işaret ettiğini ve bu kişinin de Nefertit olabileceğini söylüyor.
Reeves’in dediğine göre bu hiyeroglifin orijinalinde Tutankamon’un değil Nefertiti’nin sureti var. Reeves'e göre Tutankamon'un mezarının, çocuk kralın beklenmedik ölümünün ardından orijinal olarak Nefertiti'nin mezarı olan yere yapıştırılmış olması bir hayli mümkün. Eğer bu doğruysa Nefertiti’nin mezarının da yakınlarında olabileceği çok büyük bir olasılık.
Aslında Reeves, Tutankamon'un mezarının bir kraldan çok bir kraliçeye daha uygun olduğunu yıllardır röportajlarında anlatıyormuş. Örneğin mezar, alışılmadık derecede küçük. Özellikle Krallar Vadisi’ndeki diğer kraliyet mezarlarına göre çok küçüktür. Ek olarak Reeves’in düşüncesine göre mezarda bulunan hazineler de kadınlara özgü.
Dahası, kat planı diğer mezarlara kıyasla çarpık ve duvar resimleri, mühürlendiğinde boyanın henüz kurumadığını gösteren işaretlerle aceleyle bir araya getirilmiş gibi görünüyor. Bütün bunlar göz önüne alındığında cenaze töreninin aceleye getirilmiş bir olay olduğunu ve bu mezarın aslında Nefertiti için inşa edilmiş olabileceğini düşünebiliriz.
Böylelikle Reeves’in vardığı kanı, Nefertiti’nin mumyasının Tutankamon’un mezarının yakınlarına gömüldüğü. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.
