Dünya çapında milyonlarca insan Uber’i kullanarak seyahat ediyor. Türkiye ve İngiltere gibi taşımacılık kültüründe yerleşik ögelerin önemli bir etkiye sahip olduğu bölgelerde Uber, peş peşe yasaklar yiyor. Yine de son yılların en hızlı büyüme kaydeden teknoloji firmalarından olduğunu unutmamak, sürücüsüz otomobiller, uçan otomobiller ve hatta uçan otomobil trafiği için teknolojiler geliştirdiğini hatırlamak gerekiyor.
Uber, dünya şehirlerindeki hizmetlerini geliştirmeye devam etmek istiyor. Bu nedenle tasarruf yollarına başvuran firma, uygulamasının kullandığı mobil veri miktarını minimize ederek, sunucularında daha fazla kullanıcı için yer açacak. Böylece uygulamada yaşanan sorunların üstesinden gelmeyi başaracak. Facebook ve Messenger’ın mantığıyla hareket eden şirket, Uber’in hafifletilmiş uygulama versiyonu olan Uber Lite’ı kullanıma sundu.
Hindistan gibi ülkelerde amiral gemisinden çok düşük ve orta seviye cihazların yaygın olduğunu düşündüğümüzde, Uber Lite adımı daha da mantıklı oluyor. Çünkü bu uygulama, düşük sistem özelliklerine sahip cihazlarda akıcı çalışmak üzere tasarlandı. Marketteki boyutu ise sadece 5 megabayt. 2G kablosuz bağlantı teknolojilerine sahip bölgelerde bile sorunsuz olarak çalışması, kırsal bölgelerin de Uber tarafından hedefe alındığının göstergesi.
Uber’in kullanıcı deneyiminden sorumlu olan yetkilisi Peter Deng, “Biz sadece bir ABD şirketi olmadığımızı biliyoruz, küresel bir şirketiz.” diyor. 181 megabaytlık standart uygulama versiyonuna kıyasla Uber Lite, haritaları hafızada depolamadığı için cihazın depolama alanını da boş yere doldurmuyor.
Uber’in çeşitli bölgelerde elde ettiği gelirlerin tartışılmasının nedeni, insanlar tarafından hissediliyor olması ve fiziksel bir hizmete dayanması. Halbuki Facebook ya da Google, benzer şekidle reklam hizmetlerinden para kazanıyor. Onları konuşmama nedenimiz verilen hizmetlerin soyut olması. Ulaşım ağlarının tekelleştiği düşünüldüğünde, küresel çapta Uber’in bir rakibinin olmadığını görüyoruz.
