Bilim insanları, insanın aile soy ağacını ortaya çıkarmak için Güney Afrika'da hummalı bir faaliyet yürütüyor. Fosillerden elde edilen son bilgilere göre, 2 milyon yıl önce üç farklı insan türü, yani Australopithecus, Paranthropus ve bilinen en eski Homo erectus Güney Afrika'daki Drimolen Paleocave Sisteminde yaşıyorlardı. Bu üç farklı türün birbirleriyle ne kadar temas ettiği henüz bilinmese de aynı anda aynı bölgelerde bulunmuş olmaları, soyumuzun antik türlerinin arasındaki ilişkilerin çok daha çeşitli olduğunu gösteriyor.
Avustralya'daki La Trobe Üniversitesi'nden paleoantropolog Andy Herries, bir insan türü ortaya çıkınca diğerinin yok olduğu şeklindeki eski fikrin bilindiğini ancak kendi araştırmalarına göre durumun pek de böyle olmadığını belirtiyor. Afrika'daki tarih öncemiz gösteriyor ki Australopithecus'un son günleriyle Homo erectus’un şafağı birbirinin içine geçmiş durumda ve bu geçiş süreci yaklaşık 2 milyon yıl sürmüş.
Üç tür tek bir yerde
Bu üçlü içerisindeki en ilkel tür Australopithecus africanus. Bu türün soyu 3,3 milyon yıl öncesine kadar gidiyor ve insan özellikleriyle ağaca tırmanmaya uygun uzun kollar gibi maymun benzeri özellikler bir arada yer alıyor. Bu ara formlara rağmen, Australopithecus africanus'un modern insanla olan tam bağı bilinmiyor. Bu türün, yaklaşık 2 milyon yıl önce ortadan kalktığı tahmin ediliyor.
İnsan soy ağacının yan dallarından olan Paranthropus robustus, doğrudan insanın ataları arasında yer almıyor. Bu tür, geniş ve güçlü çenesi ve dişleriyle biliniyor, bu da onların fıstık, tohum, kök ve yumrularla beslendiğini düşündürüyor. Paranthropus'un 2 milyon yıl ila 1,2 milyon yıl önce yaşadığı tahmin ediliyor.
Homo erectus ise, modern insanın ilk atası ve insan benzeri vücut oranlarına sahip olan ilk tür olarak biliniyor. Homo erectus aynı zamanda Afrika dışında da görülen ilk insan türü. Homo erectuslara ait kalıntılar, 1,8 milyon yıl önce şimdiki Gürcistan'da, 117.000 yıl kadar önce de şimdiki Endonezya'daki mağaralarda yaşadıklarını gösteriyor. Son araştırmada bulunan Homo erectus kafatasının bilinen en eski Homo erectusa ait olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte bazı bilim insanları fosile şüpheyle yaklaşıyorlar. Bu bilim insanları, hem kafatasının bütün parçalarının bulunmadığına, hem de kafatasının 2-3 yaşlarındaki bir çocuğa ait olduğuna dikkat çekiyorlar.
Bu noktada sorulan sorulardan biri, Homo erectusların Güney Afrika'ya nasıl geldiği. Bir iddia, bu türün burada ortaya çıktığını ve daha sonrasında Doğu Afrika'ya göç ettiğini söylüyor. Bazılarıysa bunun gerekli olmadığını, Homo erectusların Güney Afrika'ya göç ettiğini savunuyor. Araştırmacılar, doğru cevabın Afrika içerisindeki göç olduğunu düşünüyorlar. Buna kanıt olarak da, Güney Afrika'da bulunan soyu tükenmiş tarih öncesi zebra ve keseli antilop fosillerini örnek gösteriyorlar. Bu türlerin esas yaşam yeri olarak daha kuzey bölgeler gösteriliyor.
Bu durumda, eğer Homo erectus Güney Afrika'ya göçmen olarak geldiyse, uzunca bir süre bu bölgeleri diğer antik hominidlerle paylaşmış olmalı. Güney Afrika'nın başkenti Johannesburg yakınlarındaki Drimolen Paleocave Sisteminin de içinde yer aldığı 'İnsanlığın Beşiği' çalışmasında şimdiye kadar 5 farklı türden 900 hominid fosili elde edildi. Bununla birlikte, bu bölgede bulunan fosillerin tarihlendirilmesinde sorunlar yaşanıyor ve bu durum bilim insanlarının kafasını karıştırıyor.