Havada uçarken telefonunuzu şarj edebildiğinize göre, kablolu bir sistemden söz etmemiz mümkün değil.
Öyleyse gökyüzünün ortasındaki uçaklarda elektrik nasıl temin ediliyor?
Uçaklar, bizden farklı bir elektrik sistemi kullanıyor.
Bizler kablolu bir elektrik sistemi kullanıyoruz. Ancak uçakta, binlerce metre yükseklikte topraklama yapmak mümkün olmadığı için elektrik prizlerinin güvenliğini sağlamak amacıyla uçağın metal gövdesi kullanılıyor.
Biraz daha açacak olursak, normalde evdeki prizlerde bulunan topraklama pini, bir elektrik akımı artışı veya yıldırım çarpması durumunda fazla elektriği toprağa yönlendiriyor. Uçakta ise bu işlevi, uçağın metal yapısı üstleniyor.
Uçakların ana güç üreticileri, motorlarında yer alan jeneratörlerdir.
Bu jeneratörler, uçağın motorundan aldıkları hareketle uçağa enerji sağlıyor. Diğer bir enerji verici ise kuyruklarında bulunan APU (Yardımcı Güç Ünitesi) jeneratörüdür. Bunların yanında uçağa dışarıdan elektrik vermek için de harici güç ünitesi kullanılır.
Elektrik akımı, devresini tamamlayabildiği sürece uçağın nerede olduğuyla ilgilenmez. Dolayısıyla uçakta topraklama yapmak, uçağın metal gövdesini kullanarak sağlanıyor. Ayrıca modern uçaklar, sık sık yıldırım çarpmasına maruz kalsa bile uçağın dış yüzeyi elektriksel olarak iletken yapıda olduğu için akımı güvenli bir şekilde iletir ve yolculara hiçbir zarar vermez.
Uçak yerdeyken veya motorlar çalışmıyorken elektrik ihtiyacını karşılamak için yardımcı güç ünitesi ya da yere bağlı bir güç kaynağı kullanılır.
Uçuş sırasında ise motorların ürettiği enerji kullanılır ve bu enerji, prizler de dahil olmak üzere tüm elektrikli sistemlere dağıtılır.
Topraklama konusunda ise prizler, uçak gövdesinin metal yapısını kullanarak güvenli bir topraklama sağlar. Yani, prizlerin güvenliğini sağlamak için uçağın metal gövdesi "toprak" görevi görür ve bu şekilde prizler güvenle kullanılabilir.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
