Günümüz dünyasının en güvenli ulaşım yolu hava yoludur. Elbette alınan sayısız güvenlik önlemi sayesinde bu böyle oluyor ve eğer yolculuk öncesinde görevliler tarafından yapılan uyarıları dinlemezsek, ciddi sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Uyarıları dinlemek ne kadar sıkıcı gelse de, hem kendi güvenliğiniz hem de diğer yolcuların güvenliği için dikkatli olmakta fayda var.
Standart uyarıların yanında uçuş sırasında söylenen ve her yolcunun mutlaka dikkatini çeken bir şey var ve nedeni çok az kişi tarafından biliyor. Kabul edin ki, siz de neden iniş ve kalkışlar sırasında pencerelerinizi açmak zorunda olduğunu merak ettiniz.
Dışarıda Yaşanan Acil Bir Durumu Fark Edebilirsiniz:
Uçuşlardaki kalkış ve iniş anları kaza tehlikesinin en fazla olduğu anlardır. Böyle durumlarda her şey mürettebat tarafından kontrol edilmelidir. Ancak dev bir uçağı içeriden tam anlamıyla kontrol etmek zor. Hatta kuleden bile. Dolayısıyla iniş ve kalkışlarda pencerenizi açıp dışarıya bakmayı ihmal etmeyin.
Yön Duyularınız Açık Kalır:
Özellikle gündüz gerçekleşen uçuşlar sırasında, uçak içindeki ışıkların tamamı iniş ve kalkışlarda kapatılırlar. Dolayısı ile pencereler ışığın tek kaynağı olur. Yükseldikçe ya da alçaldıkça yön duygunuzu kaybetmezsiniz ve nerede olduğunuzu anlamanız daha kolay olur.
Kurtarma Görevlileri Rahat Gözlem Yapabilir:
Kalkış öncesinde uçağın etrafındaki kurtarma görevlileri ters bir durumda uçak içerisindeki olayları pencerelerden gözlemleyebilir ve doğru hamleleri yapabilirler. Bu durumun iniş esnasında bir geçerliliği yok.
Yaralanmalara Karşı Önlem Alırsınız:
Plastik pencere perdeleri, kritik bir durumda yaralanmanıza sebep olabilir. Zorlu ve sarsıntılı bir iniş esnasında plastikler kırılabilir ve yüzünüz dahil olmak üzere çeşit bölgelerinize zarar verebilirler.
Uçuşlarınız esnasında verilen talimatlara göre, kabin ekibinin yolcuların tahliyesi için yalnızca 90 saniye süreleri bulunuyor. Bu nedenle güvenlik kurallarını ihmal etmemeye ve yolculuğunuzu daha zevki geçirmeye gayret edin.
