Uçağa bindiniz, şöyle serin bir içecek sipariş ettiniz. İçine bir de buz ne iyi gider değil mi? Dışarıdan öyle görünse de gerçekleri öğrenince düşüncesi bile midenizi bulandırabilir.
Uçaklar, gözümüzle görmediğimiz şeyler barındırıyor.
Özellikle uzun uçak yolculuklarında bir şeyler yiyip içmeyi severiz. Ha, “Bu ekonomide uçakta nasıl yiyip içelim?” diyerek çantanızdan usulca çubuk krakerinizi çıkarırsanız size de hak veririz tabii ki.
Ancak değişmeyen bir gerçek var ki o da uçakların, çokça mikrobu barındırdığı. Hatta süpermikrobu barındırdığı.Uçaktayken buz istemek pek de akıllıca bir şey olmaz.
Uçak suyunun kalitesi üzerine yapılan bir araştırmaya göre uçaktaki buzlar, su tankının çok nadir boşaltılıp temizlenmesi nedeniyle bakterilerle dolu olan uçağın musluk suyundan yapılıyor. Kabin ekibi ve pilotlar bile uçağın su deposundan gelen hiçbir sıvıyı tüketmiyor genellikle.
Hatta bir uçuş görevlisi, Redbook Magazine’e konuşurken şöyle demişti: “Ne zaman buz koyacak olsam, haznede ıslak küf kokusu vardı. Buz kepçeleri nadiren temizleniyordu ve buzlar küçük parçalara ayrılırken kirleniyordu.”
Diğer içecekler de yeterince temiz olmayabilir.
Buz haznesinden pis koku gelmesi, olağan dışı bir şey değil. Uluslararası Çevre Araştırmaları ve Halk Sağlığı Dergisi’nin yaptığı araştırmaya göre uçak su tankları, mikrobiyal büyümeye oldukça elverişli ve nadiren sterilize edildiklerinden ya da boşaltıldıklarından; kahve ve çay gibi içecekler de potansiyel risk taşıyor.
Peki bu bakteriler sağlığımızı tehdit edebilir mi?
Neyse ki sağlıklı yetişkinlerin bahsedilen bakterileri tolere edebilir bir bağışıklığı var ve sindirilebiliyor. Yine de kimse küf kokulu bir yerden çıkan ve bakteri yuvası olan bir buzu bünyesine sokmak istemez herhalde değil mi?
Havacılıkla ilgili diğer merak edilenlere göz atmayı unutmayın:
