Hepimizin en yakından tanıdığı soykırım maalesef ki Adolf Hitler’in Yahudi toplumuna uyguladığı soykırım (Holokost). Fakat yeryüzünde tarih boyunca yaşanmış birçok soykırım ve soykırım girişimi var. Bu soykırımlardan bize en yakın olanlardan biri de şüphesiz yanı başımızdaki Ukrayna’da yaşandı.
1932 yılında başlayıp 1933 yılında sona eren ve ülke olarak en yakından şahit olmamıza rağmen hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız Holodomor Dosyası’nı bugün sizlerle beraber açıyoruz.
Holodomor kelimesinin kökeni ve anlamı
Holodomor, Ukrayna’nın resmî dili olan Ukraynaca ya da eski adıyla Rutence (Küçük Rusça)’de açık bir şekilde “aç bırakarak öldürmek ya da açlıkla öldürmek, kıtlık” anlamına geliyor. Herhalde kelimenin anlamını bilmek bile kulağa çok ürkünç geliyordur.
Genel hatlarıyla Holodomor Soykırımı
Holodomor Soykırımı ya da bazı kaynaklarda geçtiği şekliyle Ukrayna Kırımı, 1932 yılında günümüzdeki adıyla Ukrayna’da ve Rusya’nın Kuban Bölgesi’nde yaşanan bir soykırım.
Sovyet Lider Josef Stalin tarafından uygulanan soykırım, 1933 yılında sona ererken; birçok kaynağa göre 2 yıllık bu süreçte 8 milyon insan hayatını kaybetti.
Holodomor’un ardındaki hikâye
Stalin’in bu soykırım için kendince birçok gerekçesi vardı. Bu gerekçeleri; bölgenin jeopolitik önemi, Stalin’in bölgeyi saf Rus ırkı ile doldurmak istemesi, bölgedeki köylü halkın Stalin’e birçok politikada destek vermemesi ve bölge halkının Sovyetler Birliği’nden ayrılma taraftarı olması gibi maddeler ile sıralayabiliriz.
Holodomor’un gelişim aşaması ve yaşanan insanlık dışı olaylar
Stalin, öncelikle bölge halkının ana geçim kaynağı olan tarımın fişini çekmek istedi. Zaten bir yerde tarım yoksa ve ithalat da yapılamıyorsa kıtlık kaçınılmazdır. Bu iki gerekçenin üzerine bir de göç yasakları eklenirse; 8 milyon insanı kaybetmek işten bile değil.
Stalin Yönetimi, öncelikle halkın elindeki tahıl ürünlerini topladı. Bölge halkından topladığı tahıl ürünleri ile 1932’de 1,7 milyon ton; 1933’de ise 1,9 milyon ton tahıl ihraç etti. Bununla da kalmayıp bölge halkının elindeki tohum ve tarım araçları toplatıldı. Açlıkla mücadele etmek zorunda kalan halk, çareyi göç etmekte bulunca Stalin, bölge dışına göç etmeyi de yasakladı.
Soykırım sürecinde yaşanan diğer gelişmeler
Stalin Yönetimi’ne bağlı askerî birlikler; ev ev, çiftlik çiftlik gezerek kıtlığa rağmen insanlardan vergi topladı. Hayatta kalmak için az miktarda tahılı ya da hayvanları bulunan kişilerin ellerinden bu tahıl ve hayvanlar da vergi adı altında zorla teslim alındı. Birçok kişi, hayvanlarını Stalin’e vermemek için kesmek zorunda kaldı.
Holodomor’un ardından elde edilen veriler
Soykırım boyunca ortalama 8 milyon, hatta bazı kaynaklarda 10 milyon insanın yaşamını kaybettiği tahmin ediliyor. Sayılar için tahmin ifadesi kullanılıyor çünkü soykırımı kabul etmeyen Rusya, Sovyet Arşivleri’nde bulunan dosyaları şu ana kadar şeffaf olarak paylaşmış değil.
8 milyonluk kayıp, Ukrayna nüfusunun 1/4’ine denk geliyordu. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği’nin yayımladığı rapora göre soykırım döneminde her gün 34 bin kişi, her saat 1440 kişi ve her dakika 24 kişi maalesef hayata veda etti. Hayatını kaybeden insanların %25 ile %50 oranında köylü nüfus olduğu tahmin ediliyor.
Soykırım sırasında dünyanın verdiği tepki
Her soykırımda olduğu gibi, Holodomor’da da dünya sessiz kaldı. Holodomor Soykırımı, dış dünyadan gizli yapılan bir soykırımdı. Bölgeye asla gazeteci kabul edilmedi. Bölgeden yayılan soykırım iddialarını araştırmak isteyen gazetecilere de Stalin Yönetimi izin vermedi.
Her soykırımın bir kahramanı vardır, Holodomor’un kahramanı da Wienerberger
Avusturya kökenli mühendis Alexander Wienerberger, yasak olmasına rağmen soykırımın yaşandığı bölgede 100’e yakın fotoğraf çekerek tüm dünyaya soykırımı ispatladı. Wienerberger’in çektiği kareler sayesinde bugün Holodomor Soykırımı’ndan haberdarız.
Ukrayna Devleti’nin Holodomor ile ilgili politikası
Holodomor Soykırımı adına dikilen onlarca anıttan bir tanesi
2006 yılında Ukrayna’da kabul edilen bir kânun (Ukrayna’da 1932-1933 yıllarında Holodomor) ile Holodomor, resmî olarak "soykırım" kabul edildi. Her yıl kasım ayının son cumartesi gününde Holodomor’da hayatını kaybeden insanlar için anma törenleri düzenleniyor.
Soykırım, Ukrayna’nın da daveti ile başta Avrupa Birliği olmak üzere; aralarında ABD, Arjantin, Çek Cumhuriyeti, Belçika, İtalya, İspanya, Kanada, Macaristan, Polonya, Vatikan gibi önde gelen 26 devlet tarafından resmî olarak tanındı. Rusya’ya siyasi yakınlığı ile bilinen Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkelerin de soykırımı resmen tanıması dikkat çekmişti. Rusya ise bugün bile soykırımı inkâr etmeye devam ettiği gibi; diğer devletlerin de tanımasına siyasi olarak engel olmak istiyor.
Soykırımı, Ukrayna’ya tarihi yakınlığı ile bilinen Türkiye Cumhuriyeti, yakın geçmişinde ciddi bir soykırıma maruz kalan İsrail ve Nazi Almanyası’nın izlerini silmeye çalıştığını beyan eden Almanya’nın resmî olarak tanımamış olması dikkat çekiyor.
Peki ya sizler Holodomor hakkında neler düşünüyorsunuz? Sizce Türkiye Cumhuriyeti olarak yakın tarihte bizler de Holodomor’u kabul edecek miyiz? Düşüncelerinizi yorumlar kısmında iletebilirsiniz.