Şehirden üniversiteye gitmek için sabah akşam yolculuk yapanları, hatta bazılarının kampüs içerisindeki yurda gitmesi için neredeyse Ay’a çıkması gerektiğini görünce üniversitelerin neden şehirden uzağa yapıldığını merak ettik. Akademisyen ve şehir planlamacısına sorduktan sonra ise aldığımız cevaplar ile aslında mantıklı bir sebebi olduğunu gördük.
Siz de sebeplerini öğrenirken aklınızdan geçen üniversiteleri gözünüzün önüne getirin. Okuyunca hak vereceğiniz üniversite yer seçimi kriterlerini özetledik.
Bir kampüs düşünün ki binlerce dönüm arazi üzerine kurulu.
Üniversitenin kurulması için sadece yer seçimine karar verilmesi yeterli değildir. Üniversitenin büyüklüğü, sürekli olarak gelişmesi ve değişimi, akademik birimlerine yapılacak eklemeler, öğrenci sayısı, uygulama ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar, sosyal ve kültürel gereksinimleri giderecek alanlar göz önünde bulundurulur.
Tıp fakülteleri, araştırma ve uygulama hastaneleri gibi sağlık birimleri, alışveriş mekânları, yerleşim birimleri (lojman, yurt), güvenlik birimleri ve yeşil alanlar da düşünüldüğünde aslında üniversite kurulumu için ne kadar büyük bir alana ihtiyaç duyulduğu ortaya çıkıyor.
Nereden bulunacak bu arsalar?
İşte bu noktada aslında üniversitelerin neden şehrin dışına yapıldığı daha da anlaşılır oluyor. Şehrin dışında bulunan arazilerin fiyatları, şehir içine göre daha düşük oluyor. Arsa maliyetinin düşük olması, şehir dışındaki arsanın kamu arazisi olması ya da kamulaştırılması başlıca sebepler arasında gösterilebilir.
Ya o arsalar, kamunun değilse?
Bazı üniversiteler, kamunun olmayan ancak bağışlanan arsalar üzerine kuruluyor. Bazılarındaki süreç ise bu kadar basit değil. Yerel yönetimde, belediye meclisinde veya üniversite yer seçimi konusundaki herhangi bir karar mercinde bulunan kişinin eğer şehrin dışında bir arazisi varsa oraya yakın yerlerin seçilmesini sağlıyor. Böylelikle kendi arazisinin değeri artmaya başlıyor, imara açılması ise arazi fiyatını daha da yükseltiyor.
Bir de bu işin mali yönü var.
Bu kadar geniş arazilere devasa üniversiteler kurmak büyük maliyetken şehrin dışına yerleştirilmesi ile aslında maliyetler daha da minimalize ediliyor. Zaten arazi fiyatından fayda sağlanırken geniş alana daha az maliyet olması da hesaplanıyor. Eğitim binaları, yurt, kantin, lojman gibi her bölüm mahalle tasarımı gibi düşünülüyor. Bu da maliyetleri, şehrin içinde yeniden yıkıp yapmaktan daha da aşağıda tutuyor.
Üniversite ile gelişen ve değişen şehirler
Bir üniversite kurulması, sadece öğrencilere ve öğretmenlere fayda sağlamıyor. Kentin geliştirilmesi istenen bölge de yer seçiminde önemli rol oynuyor. Kentin genel yapısı ve ihtiyaçları analiz edilip yerleşke yerinin seçimine karar veriliyor. Bazı üniversitelerin bağlı olduğu birimlerin şehir içinde varlığını sürdürmesi de aslında o şehrin çehresini değiştirip gelişmesine önemli katkı sağlıyor.
Üniversitelerin, şehirde yaşayanlara fayda sağlaması da önemli bir kriter olarak öne çıkıyor.
Üniversite, toplumsal işlevlere yönelik olanaklar sunması ile sadece öğrencilerin değil şehir halkının da kullanabilirliğine uygun oluyor. Öğrenciler, şehir içinden gereksinimlerini karşılarken şehirdekilerin de üniversiteden faydalanması gerekiyor.
Arazi seçiminde halkın rahatlıkla ulaşabileceği mesafeler seçiliyor. Özellikle ulaşımı tam gelişmemiş şehirlerde üniversitelerin toplu taşıma araçlarına yakın olması ya da üniversite ile bağlantı sağlayacak yeni alternatifler yaratılması önemli.
Tabii ki tüm sebepler, şehrin dışındaki üniversitelerde okuyan öğrenciler için birtakım zorlukları da beraberinde getiriyor. Şehirden uzak bir üniversitede okuyup deneyimlerini belirtmeden geçmek istemeyenleri yorumlara bekliyoruz.