Evlerimizde, iş yerlerimizde ya da halka açık alanlarda bağlandığımız kablosuz ağların birer sınırları vardır. Bu sınırlar, sinyalin kaynağı olan modemin anten gücüne, çevredeki yansıtıcı unsurlara ve etraftaki sinyal engelleyici yapılara göre değişir. Yine de tamamen yalın bir ortamda bulunan standart modemlerden bile çok çok uzun mesafelerde bağlantı beklemek boşunadır. Çünkü onlar, az evvel saydığımız ortamlar için tasarlanırlar.
Eğer kullandığımız modemin sağladığı kablosuz bağlantıdan memnun değilsek, ekstra sinyal güçlendiriciler satın alabiliriz. Bu cihazlar kapsama alanını çok genişletmez, sadece işimizi görürler.
YouTube Kanalı Linus Tech Tips ise bu konuda bütün ezberleri bozacak bir video yükledi. Kanalın uçarı ekibi tam 12 kilometrelik mesafeden başarılı bir şekilde Wi-Fi bağlantısı kurdu:
Kasım 2017’de yapılan bu denemede, ekibin bir kısmı bir ofiste, diğer kısmı ise 10 kilometre uzaklıktaki bir AVM’nin çatısında ekipmanları kurmaya başladılar. İki konum arasında sinyali iletmek için dev Wi-Fi antenleri seçildi. Bu antenler, yine çevresel etmenlere göre değişen mesafelerde sinyal iletebiliyorlardı. Ayırca ekibin seçtiği doğrultu, bulundukları şehrin binaları açısından en seyrek bölgesinden, ormanın içinden geçiyordu. Böylece olası bozulmalar azaltılacaktı.
Böylesine uzak mesafelerde antenlerin birbirlerine karşı döndürülmesi ve açılarının doğru ayarlanması son derece zor bir işlemdir. Bu nedenle videonun yarısından fazlasında ekip, antenlerin doğru şekilde eşleşmesi için ter döküyor. Bir anteni sadece 1 derece çevirseler bile, hedeften bazen metrelerce uzağa sapıyorlar. Ayrıca hava şartları da son derece kötü olduğundan bu deneyleri başarısız oluyor.
Aradan 6 ay geçiyor ve ekip testi tekrarlamaya karar veriyor. Bu kez ofiste bulunan anten, bölgedeki yüksek bir binanın çatısına yerleştiriliyor. Diğeri ise 12 kilometre uzaklıktaki bir ormanın içine. Videonun 14. dakikasından itibaren iki taraftaki ekip üyeleri, antenlerinin tam olarak eşleşmesi için birbirlerini arıyorlar.
Birbirlerini tam olarak bulduıklarından emin olunca yüksekte bulunan ekip üyesi, eline güneş ışığını yansıtmak için bir levha alıyor. İşte tam burayı izlemek için videoyu 15:20’ye getirmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü fikirleri işe yarıyor ve ekip üyeleri birbirlerini tam olarak buluyorlar.
Bu aşamadan sonra ormandaki ekip üyesi, çatıdaki ekip üyesinin yanındaki antenden internet bağlantısı almaya çalışıyor. Bunun için de çatıdaki bilgisayardan ormandaki bilgisayara dosya gönderilmesi gerekiyor. Tahmin edin ne oluyor? Ormandaki bilgisayar, 12 kilometre öteden 2 diş çeken kablosuz bağlantıyla o dosyayı alabiliyor. Yani teorik olarak ekip, dünyanın en uzun Wi-Fi ağlarından birisini inşa etmiş oluyor. Üstelik hızı tam 15 Mbps.
Sonuç olarak bu deney her ne kadar başarılı olsa da inşa edilmesi son derece güç olan bir sistem söz konusu. Çünkü kimse bu kadar uzak mesafeden internet bağlantısı kurmak için iki dev anten satın alıp dolaşmaz. Yine de Linus Tech Tips ekibi takdiri hak ediyor.