Uyuşturucunun Nasıl Bir İllet Olduğunu Gösteren İlk Deney (18+)

515
267
48
29
18
Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan uyuşturucu, hem bireysel hem de toplumsal olarak geri dönüşü olmayan bir kötülük. Peki uyuşturucu bağımlılığı nasıl başlıyor, nasıl devam ediyor? Bu sorunun cevabını 1969'da gerçekleştirilen Deneau deneyiyle veriyoruz. Okuyacaklarınız, sizi fazlasıyla sarsacak.

Uyuşturucu maddelerin ne kadar zararlı olduğunu artık herkes biliyor. Gerek biyolojik, gerek psikolojik birçok soruna sebep olan bu maddelerin yan etkileri, ilk olarak 1969’da maymunlar üzerinde gerçekleştirilen bir deneyle ortaya koyuldu. Yapılan deney, hayvan hakları konusunda fazlasıyla tepki topladı ve hala toplamaya devam ediyor.

İnsanlar genellikle uyuşturucu maddelerini bir kez denedikten sonra, oluşan etkilere karşı psikolojik ya da biyolojik bağımlılık sürecine girerler. Bunun yanı sıra her madde, kendine has farklı etkilere sahiptir. Bu işin arka planını merak eden bir grup bilim insanı, 1969 yılında zalimce bir deneye imza attı.

Ekibin başında Gerald Deneau adında bir uzman araştırmacı bulunuyordu, Tomoji Yanagita ve M. H. Seevers isimli iki bilim insanı da Deneau'ya eşlik ediyordu.

Araştırmacılar, denek olarak maymunları kullanma kararı aldılar:

Maymunların uyuşturucuya bağımlı olup olmayacakları merak edildi. Araştırmacılar maymunlar için karmaşık, ancak deney için kusursuz bir düzenek hazırladılar. Maymunların koyulduğu metal kafesin altı, hayvanların hijyenik kalması için otomatik olarak açılıyordu. Ayrıca kafes içerisinde iki adet buton vardı. Birinci buton maymunlara bağımlı oldukları uyuşturucuyu 4 farklı şekilde enjekte ediyordu. İkinci buton ise yalnızca birinci butona basıldıktan sonra çıkan sesleri taklit ediyordu. Yani ikinci buton tamamen sahteydi.

Maymunlara verilen uyuşturucu maddeler son derece tehlikeliydi:


Temsili

Uyuşturucu maddeler, düzenek sayesinde maymunları rahatsız etmeden vücutlarına veriliyordu. Araştırmacılar; morfin, kokain, amfetamin, metamfetamin ve kafein gibi maddelerle maymunları bağımlı hale getirdiler. Bir süre sonra maymunların birinci butona basarak bağımlı oldukları maddelere kendi istekleriyle ulaştıkları gözlemlendi.

Enjeksiyon işlemi dört farklı şekilde gerçekleştirilebiliyordu:

  • Birincisinde, maymun tamamen kendi isteğiyle tuşa basıyordu.
  • İkinci seçenekte otomatik bir zamanlayıcı bulunuyordu ve düzenli aralıklarda uyuşturucu enjeksiyonu yapılıyordu.
  • Üçüncü seçenekte hem maymun kendi isteğiyle enjeksiyon alıyor hem de zamanlayıcılı düzenek rol oynuyordu. Eğer maymun beklenen zaman diliminde birinci butona basmazsa otomatik enjeksiyon devreye giriyordu. 
  • Dördüncü seçenekte ise maymunun kendine fazla enjeksiyon yapıp yüksek dozdan ölmesini önlemek için zamanlayıcı devredeydi. Maymun sık aralıklarla enjeksiyon yapmak istediğinde zamanlayıcı buna engel oluyordu.

Bu deneyler 27 hafta boyunca devam etti. Bu süre zarfında maymunlar, farklı uyuşturuculara bağımlı hale geldiler ve korkunç yan etkilerini yaşamak zorunda kaldılar

Denekler kelimenin tam anlamıyla akıllarını kaçırmaya başladılar:

Gözlemlenen yan etkiler son derece rahatsız ediciydi. Öncelikle kafesten kaçmaya çalışan maymunlar kollarını kırdı. Kokain kullanan bir maymun, konvulsiyon (iskelet kaslarının istem dışı, ani, şiddetli ya da seri olarak kasılması) ve olası bir halüsinasyon sonucunda kendi parmaklarını kopardı.

Amfetamin kullanan maymunların da halüsinasyon yaşadıkları gözlemlendi. Bu halüsinasyonlar sonucunda bir maymun kolundaki ve karnındaki tüm tüyleri yoldu. Tüm bunların yanı sıra, farklı uyuşturucuların karıştırılması (örneğin kokain ve morfin) ya da yüksek doz kullanımı sonucu ölen maymunlar da oldu.

Hayatta kalan maymunlar, bir ölüden farksızdı. Uyuşturucuların zararlarını hayvanlara zulmederek öğrenmiştik:

Tabii ki bu fiziksel ve biyolojik sorunların yanı sıra psikolojik sorunlar da yaşanmıştı. Kafein hariç sunulan tüm maddeler psikolojik olarak zehirli sayılıyordu ve maymunlar, psikolojik hasarlar da aldı. Konvulsiyon dışında duygusal ve zihinsel birçok sorunla yaşamak olan maymunların yaşamları alt üst oldu.

Sizce uyuşturucunun zararlarını kanıtlamak için böyle bir deney ne kadar gerekliydi? Fikirlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın. Haftaya başka bir deneyle sizlerle olmak üzere; tüm kötü maddelere uzak, tüm iyiliklere yakın olmanız dileğiyle...

Kaynak : https://deepblue.lib.umich.edu/bitstream/handle/2027.42/46354/213_2004_Article_BF00405254.pdf?sequence=1
515
267
48
29
18
Emoji İle Tepki Ver
515
267
48
29
18