Aslında Çinlileri, Japonları veya Korelileri birbirinden ayırt etmekte zorlandığımız gibi onlar da bizleri ayırt etmekte zorlanıyor. Çapraz-ırk etkisi (Cross-race effect) adı verilen bu durumu, kendi etnik kökenimize daha az benzeyen etnik kökenleri ayırt etmeye çalışırken daha çok yaşıyoruz.
Uzak Doğulular dışında siyahileri de bu nedenle birbirlerine benzetebiliyoruz. Türkler ise civardaki Arap, Ermeni, Gürcü, Yunan gibi etnik kökenlerden kolay kolay ayırt edilemeyebiliyor.
Bu konuda bir bilimsel çalışma da yapıldı.
Northwestern Üniversitesi'ndeki bilim insanları, 18 beyaz kadın lisans öğrencisine beyaz, siyah, hispanik ve doğu ve güney Asyalı erkeklerin yüzlerinin olduğu fotoğraflar gösterildi. Daha sonra aynı yüzlerin yanı sıra yeni kişilerin fotoğrafları da gösterildi ve her birini daha önce görüp görmediklerini belirtmeleri istendi.
Katılımcılar, deney boyunca beyinlerinin elektriksel aktivitesinin kaydedilebilmesi için 59 elektrot içeren bir elastik elektroensefalografi (EEG) başlığı taktılar. Araştırmacılar olayla ilişkili nöral tepkilere odaklandılar. Beklendiği gibi, katılımcılar aynı etnik kökenden oldukları yüzleri daha doğru bir şekilde tanıdılar.
Bunun nedeni, kendi etnik kökenimizin üyeleriyle daha fazla deneyime sahip olmamız.
Beynimizdeki yüz tanıma fonksiyonu, bize çok az benzeyen farklı etnik kökenlerde error verebiliyor. Çünkü zaten etrafımızdaki insanlarda esmer ten, kahverengi göz, kumral saç gibi benzer özellikler olduğu için beynimizdeki fonksiyonlar diğer detaylar sayesinde yüzleri ayırt etmeye alışmıştır. Burnun, çenenin, kaşların şekli yüz tanımada daha belirleyici olur. Beyin bu detayları sentezler ve yüz tanımayı mümkün hale getirir.
Farklı etnik kökenler işin içine girdiğindeyse alışık olmadığımız siyah ten, çekik göz gibi belirgin özellikler beynin dikkatini çeker ve o kişilerin diğer detayları hafızaya çok az kazınır. Çünkü direkt bu özelliklerinden dolayı onları rahatlıkla tanımak mümkündür. Bu yüzden başka bir siyah tenli ya da çekik gözlü biri gördüğümüzde kafamızdaki şablona uyduğu için birbirlerine benzediğini sanırız.
Uzak Doğulular kendi aralarında böyle bir sorun yaşamazlar.
Çünkü zaten çekik gözlü olmak onlar için belirleyici değildir, beyinleri farklı detayları tanımak üzere çalışır ve kendi etnik kökenlerinden olanları ayırt etmekte zorlanmazlar. Gözlerin yanı sıra beyaz ten, düz ve siyah saç gibi özellikler de bizim işimizi zorlaştırmaktadır.
Eğer bir Uzak Doğu ülkesinde bir süre yaşarsanız veya sık bir şekilde Uzak Doğu filmleri izlerseniz beyniniz bu etnik kökene sahip insanların yüzlerini ayırt etmede detaylara odaklanmaya başlayarak kendini geliştirecektir.
Bu durum dezavantaj değildir, grup içerisinde avantaj sağlayan bir evrimsel adaptasyondur. Bu konuda tartışmalar sürmekte olup, insan evrimi ve psikoloji dahilinde incelenmektedir.
Son olarak; bu durumun bir espri malzemesi yapılmasının nahoş, hatta ırkçı olacağını hatırlatmak isteriz.