Diyelim ki dökmeden yiyebiliyorlar, peki neden çatal bıçak varken çubukla yemek yiyerek kendilerine adeta “Çin işkencesi” ediyorlar?
Covid-19 salgınından beri Asya mutfağıyla çok dostane ilişkiler kurduğumuz söylenemez. Hiç duymak istemeyeceğiniz ilginç yemeklerinin içeriğine değinmeyeceğimize söz vererek bugün Asyalıların neden chopstick olarak da bilinen çubuklarla yemek yediklerine göz atalım.
Neredeyse tüm Uzak Doğu ülkelerinde farklı isimlerle adlandırılan bu çubukların anavatanının Çin olduğu kabul ediliyor. Şaşırdık mı?
Bizim chopstick olarak bildiğimiz yemek çubukları; Çin, Japonya, Tayland, Vietnam, Kore, Tayvan, Filipinler, Moğolistan, Endonezya, Malezya, Singapur gibi ülkelerde kullanılıyor.
Her ne kadar ilkel görünse de çubuklar, Çinlilerin büyük buluşlarından biridir. 3000 yıl önce keşfettikleri bu çubuklara o dönemde “kuaizi” adını vermişler. MS 10. yüzyılda Shang Hanedanı döneminde, insanlar hızlı anlamına gelen “kua” kelimesinin yanına bambu anlamındaki “zhu” kelimesini de ilave etmişler.
Japonya’ya özgü olarak da bu çubuklara “hashi” veya “waribashi” denilirken Kore’de de “jeotgarak” adı veriliyor.
Çatallar 1500’lü yıllarda, günümüze daha yakın tarihte ortaya çıkmıştı.
1500’lü yılların başında dönemin Fransa Kraliçesi Catherine de Medici, vermiş olduğu davetlerde çatal kullanımının ne kadar kolay olduğunu anlatıyor. Çinliler ise yemek yemek için farklı bir alternatif keşfedeli asırlar olmuştu.
Çubukların nasıl oluştuğuna dair bir tahmine göre 2500 yıl öncesinde kıtlık ve savaşla mücadele eden ülkenin ekonomisi de çöküyor ve büyük buluşlarına kapı aralanıyor.
Çin'de yaşanan kıtlık nedeniyle fetihlere başlayacak olan halka İmparator, savaş aleti yapabilecek metaller de olmadığı için bir çağrıda bulunuyor. Çağrıya uyan halk elinde ne kadar metal eşya varsa devlete getiriyor. Halkın elinde metal hiçbir eşya kalmadığı için de bambu ağaçları kullanarak araç gereçler yapıyorlar ve ihtiyaçlarını böyle karşılıyorlar.
Halk, uzun süre bambu ve tahta çubukları kullandıkça buna alışıyor ve nesilden nesile bir kültür olarak aktarır hale geliyor.
Her ülkede aynı malzemeyle yapılmıyor.
Her ülkenin kültürüne göre zamanla bu çubukların malzemeleri ve şekli de değişmiştir. Alta doğru incelen çubukların uçları yuvarlaktır. İnsanların dilini ve dudaklarını zedelemek, masadan yuvarlanıp yere düşmek gibi riskleri olmaması için şeklini bile dahice düşünmüşler.
Kore’de diğer ülkelerden farklı olarak pirinç, güveç ve çorba gibi bazı sulu yemekler kaşıkla, diğer yemekler ise chopstick'lerle yeniyor.
Bazı uzmanlara göre çubukları kullanırken insan vücudunda 30’dan fazla eklem, 50’den fazla kas harekete geçiyor.
Çubuk kullanmanın parmakların çevikliğine ve beynin gelişmesine son derece yararlı olduğu görülmüş. Yemekler çubukla yavaş yendiği için de doyma hissine ulaştırarak zayıflatıcı ve formda tutan bir etki sağladığı söyleniyor. Japonların uzun ömürlerinin sırrı burada saklı olmasın?
Tarihsel gelişimi dışında yemeğe duydukları saygı da çatal, bıçak gibi aletlerin kullanımını engelliyor.
Uzak Doğu’nun garip kültürleri arasında yemeklere çatal ve bıçak gibi kesici aletlerle dokunmak, yemeğe saygısızlık olarak addedilmesi var. Dizi ve filmlerde genellikle tabaklarında her şeyin doğranıp getirildiğini görmüşsünüzdür.
Bu parçalama işlemi, yemekler tabaktayken yapılmıyor. Ayrıca bu saygıdan dolayı yemekleri uzun süre pişirmiyorlar. Bir nevi hatır için değil de saygı için çiğ tavuk yiyorlarmış.
Kuru fasulye ve pilava kaşık daldırmanın zevkine hiç varamayacakları için onlar adına üzülsek de kültürlerine daima saygı duyuyoruz. Yine de 21. yüzyılda kaşık değerlendirilebilir bir seçenek, bizce.