"Uzaylılar Nerede?" Sorusunun Cevabı Olabilecek Korkutucu İhtimal: Karanlık Orman Teorisi

83
24
13
5
4
Dünya dışı yaşam arayışına uzun zamandır büyük yatırımlar yapılıyor fakat henüz bir ize rastlanabilmiş değil. Gerçekten yoklar mı, yoksa var olmalarına rağmen onlarla temas kuramamış olmamızın korkutucu bir nedeni mi var? İşte bu konu hakkında ufuk açan bir teori bulunuyor!

Uzaydan gelen bazı sinyaller zaman zaman insanlığı heyecanlandırsa da henüz dişe dokunur bir kanıta ulaşamadık. On yıllardır uzaya gönderdiğimiz sinyalleri çözebilecek kadar zeki canlıların olmayabileceği veya sinyallerin henüz onlara ulaşacak kadar uzağa gitmemiş olabileceği en kabul gören ihtimaller olarak gösteriliyor. Sinyaller ulaştıysa da bu mesajları çözüp bize cevap yazmalarının on yıllar alacağı biliniyor.

Karanlık Orman Teorisi'ne göreyse, sinyallerimize cevap almamak veya mesajlarımızın onlara ulaşmaması aslında bizim çıkarımızadır. Peki ama neden?

Konuyu daha iyi anlamak adına; Liu Cixin tarafından yazılmış olan, bilim kurgu türündeki "Dünyanın Geçmişi" üçlemesinin ikinci kitabı "Karanlık Orman"da geçen şu paragrafa değinmek gerekiyor:

üç cisim problemi

"Evren karanlık bir ormandır. Her medeniyet, ağaçlar arasına bir hayalet gibi gizlenmiş, önündeki dalları hafifçe kenara iten ve ses çıkarmadan ilerlemeye çalışan silahlı bir avcıdır. Nefes alıp verme dahi dikkatle yapılır. Ormanın her yerinde kendisi gibi görünmez avcılar olduğu için avcı dikkatli olmak zorundadır. Eğer başka bir canlı bulursa -başka bir avcı, bir melek ya da bir şeytan, korumasız bir bebek ya da zorla yürüyen yaşlı bir adam, bir peri ya da bir yarı tanrı- yapabileceği sadece bir şey mevcuttur: ateş aç ve onları ortadan kaldır. Bu ormanda cehennem diğer insanlardır. Varlığını belli eden tüm yaşam formlarının hızla tarihten silinecek olması ebedi bir tehdittir. İşte kozmik medeniyetin resmi budur. Fermi Paradoksu'nun açıklaması budur." 

Tehlikelerle dolu gizemli bir yerde dolaşırken karşımıza yabancı biri çıktığında ne yaparız?

uzaylılar

Dilini, niyetini bile bilmediğimiz bu yabancıya güvenmeli miyiz, yoksa hayatımızı korumak adına o harekete geçmeden önce onu ortadan kaldırmalı mıyız? İki medeniyet iletişim kurabilse dahi hem fiziksel hem de kültür ve dil açısından aşılması gereken çok büyük mesafeler olurdu. Romandaki argüman da buna dayanıyor; yaşayan tüm organizmalar daima hayatta kalmak ister.

Bu yüzden organizmalar karanlık ormanda ya saklanmayı tercih eder ya da bir karşılaşmada kendi güvenliği için karşı tarafı yok etmek ister. İşte bu teori, uzaylı medeniyetlerin belki de karanlık ormanda (evrende) saklanmayı tercih ettikleri için onlarla iletişim kuramıyor olabileceğimiz fikrini öne sürüyor.

Romanda bahsedilen Karanlık Orman Teorisi, üstte okuduğunuz alıntının sonunda da bahsedildiği gibi aslında ünlü Fermi Paradoksu'na cevap verme çabasında.

uzaylı filmleri

Fermi Paradoksu, dünya dışı medeniyetlerin var olma olasılığının yüksek olmasına rağmen bunu doğrulayacak herhangi bir kanıtın ya da temasın yokluğu arasındaki çelişkiyi ifade eder. Paradoksu ortaya atan Fizikçi Enrico Fermi, uzaylı yaşamların büyük ihtimalle var olmasına rağmen mevcut şartlar ve engeller nedeniyle onlarla iletişim kuramadığımızı belirtiyor.

Dünya dışı yaşam arayışında önemli bir yeri olan Drake Denklemi'ne göreyse; istatiksel olarak en az 10.000 uzaylı medeniyetin olması gerekiyor, hatta bunların 20'si bize yakın bir yerlerde olmalı.

drake denklemi

1961 yılında, radyo astronomu Franke Drake, medeniyetlerin gelişmesinde rol oynayabilecek pek çok faktörü dikkate alarak içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi'nde olması gereken medeniyet sayısını hesaplamaya/tahmin etmeye çalıştı ve bu sayılara ulaştı.

Bu denklemde şu faktörler bulunuyor:

  • N iletişim kurmayı umabileceğimiz uygarlıkların sayısı
  • R* Galaksimizdeki yıllık yıldız oluşma miktarı
  • fp Bu yıldızlardan kaç tanesinin gezegene sahip olduğu
  • ne Gezegene sahip yıldız başına düşen toplam yaşama elverişli gezegenlerin ortalama sayısı
  • fl Bu gezegenlerin arasında herhangi bir şekilde yaşama uygun bir ortamın oluştuğu gezegen sayısı
  • fi Bu yaşama elverişli gezegenlerden kaçında akıllı hayata geçildiği
  • fc Bu tür uygarlıklardan uzayda varlıklarına dair tespit edilebilir sinyal bırakabilecek kesim
  • L Bu tür bir uygarlık tarafından uzayda yayınlanan tespit edilebilir sinyalin süresi

Karanlık Orman Teorisi mantıklı bir düşünce mi, yoksa bir paranoya mı?

dünya dışı yaşam

Teori her ne kadar bir paranoya gibi görünse de "güvensizlik nedeniyle birbirini yok etme" örneklerini asırlardır Dünya üzerinde görüyoruz. Post-apokaliptik filmlerde de bu konuya sıkça yer verilir. Medeniyetin çökmesiyle birlikte yalnız hareket etmeye başlayan insanlar farklı bir insanla karşılaştıklarında birbirlerini öldürmeye çalışırlar. Hayatta kalma içgüdüsü ağır bastığı için karşı tarafın yaşamı önemsizleşiyor.

Yaklaşık bir asırdır evrene mesaj gönderiyoruz. Peki bunlar ya tehlikeli bir uzaylı medeniyet tarafından algılanırsa?

uzaylı sinyal

Güneş Sistemi, evrenin geri kalanına kıyasla nispeten daha genç. Bu yüzden başka yaşanabilir gezegenlerdeki uzaylılar zaman konusunda daha avantajlı olacakları için bizden daha gelişmiş teknolojiye sahip olabilirler. Bu durumun da etkisiyle biz uzaylı medeniyetlere ulaşamadan onların bize ulaşması daha olası görünüyor.

Ayrıca, teknolojimiz onlara kıyasla geride olsa bile çok hızlı gelişiyor olmamızdan dolayı bir gün onlar için tehlike arz edeceğimizi düşünerek yılanın başını küçükken ezmek isteyebilirler.

Stephen Hawking ve onlarca bilim insanı bunun büyük bir risk olduğunu vurgulamıştı.

uzaylılar var mı

Karanlık bir ormanın içindeki ev olarak düşünelim Dünya'mızı. Evdeki birkaç kişi, çoğunluğun izin verip vermemesini umursamadan pencereden dışarı fener tutarak yerimizi belli etmeye çalışıyor. Peki ya kötü niyetli kişilerin dikkatini çekersek?

İşte gezegendeki milyarlarca insan adına karar veren bir grup insana karşı bu yüzden tepkiler de veriliyor. Aralarında Elon Musk gibi kişilerin de olduğu bilim insanları, uzaya gönderilen ve yerimizin tespit edilmesine neden olabilecek sinyallerin paylaşılmasını önlemek için bir imza kampanyası başlatmıştı.

Özetle, Karanlık Orman Teorisi'nin mantıklı bir argüman ortaya koyduğu söylenebilir.

karanlık orman teorisi

Uzaylı medeniyetler onlara gönderdiğimiz sinyalleri yakalasalar bile neyin nesi olduğumuza henüz anlam verememiş oldukları için gizlenmeyi tercih ediyor olabilirler. Belki de sinyallerle varlığımızı evrene belli etmeyip saklanmalıyızdır, ormanın içinde karanlıkta kalmak daha güvenli olabilir!

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6

83
24
13
5
4
Emoji İle Tepki Ver
83
24
13
5
4
Yorumlar(26)
Yorumunuz minimum 30 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
Popüler Yorumlar
Tüm Yorumlar
2 yıl önce
Günün birinde bir gezegende hayat bulunursa bizim gençler bu seferde yok orada alım gücü yüksekmiş, hiç çalışmadan para kazanıyormuşuz, eğitim olanakları daha iyiymiş diyip oraya iltica etmeye kalkarlar:)
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
2 yıl önce
Güzel bir yazı
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
geely2011
3 yıl önce
maalesef yalnızı
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Uzaylılar yenir mi diye bir yazı okuduğumdan beri konuya farklı bakıyorum .Pek ala kötü niyetli olabilirler.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Dogal seleksiyon savasalim kazanan alsin iste hak ediyorlar. Verelim gezegeni zaten pek bisey kalmadi. Gucu olan dolu gezegen var onlari emcukler.
Yanıtla
-3
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
xAave
3 yıl önce
Biz birbirimizi yiyip, savaştığımız için adamlar gelmiyor bile. Ne zaman tüm dünyada huzur, barış, ekonomik düzen iyi olursa o zaman saldırırlar. Birde “bizlerden 1000 yıl ötesinde teknolojiye sahip olabilirler” olayını da bırakalım. Belki bizden daha gerideler. Olumlu düşünüp evrene mesaj gönderelim :D
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
diğer yanıtları göster
3 yıl önce
Neden bahsettiğin konusunda fikrin bile yok. En yakın yıldız alfa centauriye yolculuk(yaklaşık kırk trilyon kilometre) en hızlı uzay aracı ile seksen bin yıl sürüyor. Elbette binlerce yıl ilerde olacaklar.
3 yıl önce
en kötüyü düşünmeliyiz, bu ciddi bir mesele
-2
Emrullah13
3 yıl önce
İnsan evrendeki en tehlikeli ve en kötü yaratık. Tıpkı bir virüs gibiyiz. Umarsızca çoğalıp her yeri ve her şeyi yok ediyoruz. Bu yüzdende uzaylıları da kendimiz gibi vahşi ve saldırgan sanıyoruz.
Yanıtla
-2
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
hiç karıncaların kraliçe karıncaya yaptıklarını görmedin sanırım. bütün canlılar özünde böyledir. hatta insanların içinde merhamet duygusu oldugu için kötünün iyisidir bile diyebiliriz. eğer teknolojisi ilerlemiş bir uzaylı ırkının aşırı uysal finolar gibi olacagını düsünüyorsan bu pembe rüyadan başka bir şey değil
3 yıl önce
“Yaklaşık bir asırdır evrene mesaj gönderiyoruz. Peki bunlar ya tehlikeli bir uzaylı medeniyet tarafından algılanırsa?”
Şeklinde bir soru sormuşsunuz, buna cevap vermek istedim.
Buna 2 farklı açıdan cevap verebiliriz.
Birincisi: Biz bu mesajları kendimizce, gelişmiş sandığımız cihazlarla ancak 50-60 yıldır uzaya yayınlamaktayız.
İkincisi: gönderdiğimiz mesajlar ışık hızında hareket etse bile, uzay o kadar büyük bir yerdir ki sizin 50-60 yıldır yolladığınız mesajlar henüz sadece 3-5 güneş sistemine ulaşmıştır, oysa ki sadece bizim kendi galaksimizin çapı 150.000 ışık yılıdır.
Yani daha bırakın farklı galaksilere mesaj yollamayı, kendi galaksimizle dahi haberleşecek imkanımız aslen yoktur.
Yolladığımız mesaj bir gezegene gidip gelene kadar o gezegen tüm tarihini yaşayıp bitirmiş dahi olabilir, yolladığınız mesaja cevap almak için yüzbinlerce ışık yılı geçmesi gerekiyor. O sürede dünyadaki yaşam bile yok olabilir.

Teknolojimiz aslında o kadar ilkel ki, eldeki mesajlaşma sistemleri ile uzayda kimse ile mesajlaşamazsınız, bu yüzden fermi paradoksunun da bi önemi yoktur, çünkü hiçbir yerden yolladığımız mesajlara cevap almıyor oluşumuzun nedeni uzaylıların aslında olmamaları değil, yolladığımız mesajların daha (uzayın büyüklüğünü düşündüğümüzde) 2 adım öteye bile ancak gitmiş olmasından kaynaklanmaktadır.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Arkadaşlar" zamanı" hiç düşünmüyorsunuz komik oluyorsunuz. İnsanoğlu uzaylıları 120 senedir arıyor ve dünyanın yaşı 7 milyar yıl. Evren kaç trilyon yaşında acaba. Buradaki zaman belki onların yaşadığı gezegenden çok çok hızlı haliyle onların gelişmeleri evrimleşmeleri (bildiğimiz bilim ile çoğalırlarsa eğer) çok yavaş kalıyor bize göre ve belki dünyaya 25 milyar yıl sonra gelecekler. Evet uzaylılar bence çok büyük ihtimalle var fakat zaman aralığımız çok dar. 10 bin yaşam formu var diyorsunuz ama belki onlar bir sürüngen (iyi ihtimal) veya bir amip. Milyonlarca yıl sonra insan gibi düşünebilen canlı olacak belki. Haliyle bugün onların bizi bulma ihtimali yok. Bizim onları bulmamız lazım ama bulamıyoruz.
Yanıtla
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
3 yıl önce
Bir şey diyicem herkez onların bizden daha iyi teknolojiye sahip olduğunu diyor nereden biliyorsunuz daha bir tane uzaylı görmemişler
Yanıtla
-1
Yorumunuz minimum 10 karakter olmalıdır.(0)
Ziyaretçi olarak yorum yapıyorsun, dilersen .
DAHA FAZLA YORUM GÖSTER