Dünyanın hemen hemen neresine gidersek gidelim İskoçya dediğimiz vakit insanların aklına öncelikli olarak tek bir şey gelir, Loch Ness Canavarı. Dönem dönem bu tür gizemli olay ve yaratıkların varlığına inanmak isteyen güruhlar tarafından sürekli olarak gündeme sokulan ve bir heyecan unsuru olarak kullanılan Nessie (Loch Ness Canavarı), takvimlerimiz 2018 yılını göstermesine rağmen hala ardındaki gizemi koruyor. Geçmişten bu yana hakkında elde edilen bulguları yalnızca bulanık fotoğraflara dayanan potansiyel canavarımız, yakın zamanda teknolojinin elinden kaçamayacak gibi görünüyor.
Nessie’nin varlığına inanmayan Yeni Zellandalı bilim insanı Neil Gemmel, teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanarak Loch Ness gölüne DNA taraması yapmaya hazırlanıyor. Bir çok bilim insanı ve konuya ilgili sıradan insan tarafından türünün son örneği yalnız bir dinozor ya da dev bir yayın balığı olduğuna inanılan Nessie, eğer gerçekten var ise her canlı gibi yaşam alanına DNA örnekleri bırakıyor olmalı.
Bu bakış açısıyla yola çıkan Gemmel, gölden aldığı su örneği ile gölün içerisinde barındırdığı tüm yaşam kaynaklarına ulaşabileceğinden emin durumda.Temel anlamda gölden aldığı verileri başka kaynaklardan aldığı veriler ile eşleme sistemine dayanan bu araştırma, net olarak gölün içerisinde barındırdığı tüm DNA unsurlarını elde edebilecek. Anlayacağını o ki, artık gizemli canavarımızın kaçacak hiç bir yeri kalmadı.
Konuya dair inançlı olmadığını söyleyen Profesör, yine de bu keşfin onlara her anlamda yeni bilgiler edindireceğini ancak bir ihtimal dahi olsa göl içerisinde Jurassic dönemine ait bir DNA yakalayabilirlerse bunun inanılmaz bir deneyim olacağını belirtti. Sonuç olumsuz dahi olsa sıradan insanlar tarafından Nessie’nin yokluğu kabul görmeyecek olsa da bu tür bir çalışma gerçek bir ilgiyi hak ediyor. Sonuç her ne olursa olsun Nessie’nin dünya tarihindeki gizemi ve hayatlarımıza kattığı renk için ona teşekkür etmek gerekiyor.