ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), 1989 yılında Magellan isimli bir uzay aracını fırlatmış, bu uzay aracı ile Güneş Sistemi'ndeki en sıcak gezegen olan Venüs'ü incelemeye başlamıştı. Geçmişte elde edilen bulgular, bu gezegende 1600'den fazla büyük, 1 milyondan fazla küçük volkan bulunduğunu gözler önüne seriyordu. Bu volkanların en büyüklerinden bir tanesi de Maat Mons olarak isimlendiriliyordu. Uzmanlar, bu volkanın yakın bir çevresinde volkanik aktiviteler gözlemlediklerini duyurdular.
Alaska Üniversitesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Robert Herrick, Dünya'ya en yakın gezegende hala aktif volkanlar olabileceğini duyurdu. Bu önemli bir duyuruydu çünkü Venüs'ün volkanik anlamda aktif olup olmadığına ilişkin doğrudan gözlem bugüne dek yapılamamıştı. Bilim insanı, en yeni gözlemlerin 1991 yılında dayandığını ifade ediyor.
Peki Venüs'ün aktif olduğu nasıl anlaşıldı?
Robert Herrick ve ekibi, Magellan'dan alınan verileri inceledikleri sırada 1991 yılında garip bir olayın meydana geldiğini tespit ettiler. Gezegendeki aynı bölge, 8 ay arayla iki kez görüntülenmişti ve iki görüntü birbirinden farklıydı. Öyle ki Maat Mons'un yakınındaki nispeten küçük bir volkanın ağzı, 8 aylık süreçte 2 kilometrekareden 4 kilometrekareye çıkmıştı. Üstelik volkanın ağzı ilk görselde dairesel yapıdayken, ikinci görselde böbrek şekline gelmiş ve iç kısmı da karanlıklaşmıştı. İşte bu bulgular, Venüs'ün hala aktif olduğunun açık bir göstergesiydi. Araştırmacılar, volkanın ağzındaki karanlık alanın bir lav gölü olduğunu tahmin ediyorlar.
Yukarıdaki fotoğrafta Maat Mons isimli yanardağın çevresine ait bir fiziki harita yer alıyor. Sağ kısımda kalan Magellan görüntülerinde ise aynı alana ait fotoğraflar. 8 ay arayla çekilen fotoğrafların ne kadar farklı olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. "New Flows" olarak belirtilen alan lav kalıntısını, "Expanded Vent" isimli alan ise genişleyen volkan ağzını gözler önüne seriyor.
Şunu da belirtmeden geçmeyelim; Robert Herrick, tahminlerini yorumlatmak için NASA'nın Venüs ile ilgili projelerinden sorumlu isimleri arasında olan Scott Hensley ile birlikte çalıştı. Bu süreçte günümüz teknolojileri ile çeşitli simülasyon çalışmaları yapıldı. Yapılan çalışmalar, Magellan'dan elde edilen görüntülerin gerçekten bir patlama olduğunun düşünülmesine yol açtı. Uzmanları heyecanlandıran gelişme, 10 yıl sonra çok daha büyük önem arz edecek gibi görünüyor. Zira gerek NASA gerekse Avrupa Uzay Ajansı, 2030'lu yıllarda Venüs'ü inceleyecek yeni uzay misyonları oluşturuyorlar. Modern uzay araçları ile yapılacak çalışmalar, Venüs ile ilgili çok daha detaylı bilgilere ulaşılmasını sağlayacaktır.