2020 yılı, salgınların yılı olarak başladı. Çin’den yayılan Corona virüsü, Afrika’dan yayılan Lassa ve ülkemizde de sık sık gündeme gelen uyuz salgını gibi salgınlar, bu yılın zorlu geçeceğinin net bir göstergesi.
World of Warcraft ise Blizzard’ın fenomen oyunu olan Warcraft evreninde geçen bir MMORPG oyunudur. Oyun, türünün en başarılı örneğidir ve çok hızlı bir şekilde yayılmıştır. Oyunun hastalıkların yayılımıyla olan ilgisi, sadece bu satış başarısıyla bağlantılı değil.
'Corrupted Blood' salgını:
Corrupted Blood salgını, belki de şimdiye kadar ortaya çıkmış en ilginç oyun hatalarından biriydi. 2005 yılında Zul’Gurub’da bölüm sonu canavarımız olan 'Hakkar the Soulflayer', 10 saniyelik bir debuff olan Corrupted Blood’ı kullanıyordu.
Normal şartlar altında Corrupted Blood, çok fazla hasar vermiyordu ancak bölüm mekanikleri açısından bu debuff, bir hastalık gibi yakınlardaki kişilere yayılıyordu. Oyunun yapımcıları, bu debuff'ın sadece Zul-Gurub’da etkili olabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapmıştı.
Geliştiricilerin gözden kaçırdıkları nokta ise Warlock ve Hunter sınıflarının yancıları olan yaratıklardı. Bu yaratıklar da bu debuff'tan etkileniyordu. Üstelik bu yaratıklar, zindanın dışında da bu hastalıkları yaymaya devam ediyordu. Başta dediğimiz Corrupted Blood çok zarar vermiyordu cümlesi, oyunda belli bir seviyeye gelmiş ve yeterince ekipmana sahip kişiler için geçerliydi. Düşük seviye karakterler için Corrupted Blood ölüm nedeniydi.
Corrupted Blood: 'Oyunu ve salgın araştırmalarını değiştiren hata'
Temel olarak sorun şuydu: 'Warlock'lar ve 'Hunter'lar, zindanın içerisindeyken yaratıklarını gönderip şehirlerde geri çağırabiliyordu. Çağırdıklarında da debuff'lar bu yaratıkların üzerinde aktif oluyordu. Oyuncu olmayan karakterlere bulaşan hastalık, oyunun yapısı gereği onları öldürmüyordu. Bu da hastalığın hızla yayılmasına neden oldu.
Oyuncuların bulduğu çözümler ise oldukça farklıydı. Bazıları oyunu bıraktı. Bazı oyuncular şehirleri terk etti. Bazı oyuncular organize olup şehirde hastalıktan etkilenenleri iyileştirmeye çalışırken bazıları da hastalığı yaymaya çalıştı.
Oyuncuların bu salgın döneminde gösterdiği davranışlar, salgınların anlaşılabilmesi için incelendi ve araştırma konusu oldu. Ran D. Balicer, bir salgın hastalık doktoru, oyunda yaşananlarla o dönemdeki SARS salgını arasındaki ilişkiyi inceledi. 'Games for Health' adlı bir konferansta oyundaki salgın üzerinden modellemeler yapıldı.
Oyunda bazı kişiler, salgını görmek için bölgelere hızlıca girip çıkıyordu. Bu davranış, bir hastalık hakkında bilgi toplayıp oradan ayrılan habercilerin davranışlarına benziyor. Aslında bir benzerini de bugün görüyoruz: Corona virüsü dünyanın dört bir yanından habercileri ve fenomenleri kendine çekiyor.
Corona virüsü fenomenleri: Hangi oyuncular bunlar?
Corona virüsünün peşine düşen fenomenlerin hangi gruba girdiği bir tartışma konusu. Oyundan örnek vermek gerekirse fenomenlerin hastalığı yayan ekipte mi yoksa olayı görmek için hızlıca bölgeye girip çıkan ekipte mi olduğu açık değil.
Corona virüsü bir akım yaratmayı başardı ve bu akım oldukça ilginç özelliklere sahip. Aşağıda yer alan haberimizde konuyla ilgili daha geniş bilgi edinebileceğiniz üzere, bazı kişiler hastalık temasıyla paylaşımlar yapıyor.
Bazı kişiler bu fenomenler sayesinde en azından maske takmanın teşvik edildiğini söylüyor. Başka bir gruba göreyse bu kişiler salgının ciddiyetinin anlaşılmasını zorlaştırıyorlar. Hastalığın yayılmadığı/görülmediği bölgelerden gidip hastalığı görüp geri gelmeyi amaçlayan fenomenler ise başka bir grup ve onlar da tartışmalardan nasibini alıyor.
Sizce Corona virüsü ve diğer virüsler, tıpkı World of Warcraft oyununda olduğu gibi hızlı şekilde dört bir yana yayılacak ve yaşam şeklimizi etkileyecek mi? Fenomenlerin hastalığa karşı takındıkları tavır konusunda görüşleriniz nelerdir? Yorumlarınızı bekliyoruz.
