İlkbahar pek çoğumuzun en sevdiği mevsimlerden biri ve bu mevsimde yağan yağmurlardan sonra ortaya çıkan toprak kokusunun farklı bir güzelliğe sahip olduğu biliniyor. Bir süredir bu konu hakkında araştırmalar yürüten bilim insanları, sonunda durumu açığa çıkaran bir dizi makale yayınladı. Bilim insanlarına göre streptomyces adlı bir bakteri, kimyasal bileşik olan geosmin bileşiğini üretiyor ve bu kimyasal da özellikle bahar ayı ve fırtınalarla ilişkilendirdiğimiz kendine özgü kokuya sahip oluyor.
Streptomyces bakterisinin bu bileşiği üretme sebebi aslında sporlarını yayan solucanları kendine çekebilmek. Geosmin, baharın 'topraksı' kokusunu üreten temel kimyasal ve açıklanana göre insanların da bu kokuyu tespit edebilmede özel bir yeteneği bulunuyor.
Toprak kokusu solucanları çekiyor
Birleşik Krallık’ta bulunan Norwich'teki John Innes Center'dan bilim insanlarının, bir dizi deney yoluyla streptomyces ve springtails bakterileri arasındaki bağlantıyı keşfetmesi çalışmaların başlangıcı oldu diyebiliriz. İsveçli araştırmacıları da içeren ekip, bakterileri yem olarak kullanan küçük böcekler için tuzaklar kurdu ve solucanların bu bakterilere doğru yöneldiğini buldu. Bakterilerin, solucanları çekmek için toprak kokulu geosmin ürettiği de o sırada anlaşıldı.
Çalışmayı yürüten araştırmacılara göre kullanılan bu bakteriler güçlü antibiyotikler de dahil olmak üzere bir dizi organik bileşik üretiyor. Ayrıca iki tür arasındaki simbiyotik ilişki 450 milyon yıldan daha eski ve 'mevsimsel dans' olarak tanımlanıyor. Bakteri ve solucanların ilişkisi bitkilerin meyvelerini yiyen kuşlara benzetiliyor, yani temelde yiyecekler alınıyor ancak fayda sağlayacak tohumlar da bu sırada dağıtılmış oluyor. Uzmanların yaptıkları farklı deneylerde solucanların her türlü şartta geosmin tarafından salgılanan toprak kokusuna doğru çekildiği de bulunmuş oldu.
Bakterilerin, insanların enfeksiyonlarla savaşmasına yardımcı olan ancak aynı zamanda rutin olarak meyve sineği gibi canlıları yok eden güçlü antibiyotikler ürettiğini de ekleyelim. Tüm bu çalışmalar Nature Microbiology isimli dergide yayınlanmış durumda. Bakalım bilim insanlarının bir sonraki çalışması ne ile ilgili olacak?