İnternet, sağlımızı nasıl kontrol edeceğimizle ilgili ipuçlarıyla dolup taşıyor. Kahveyi ve çayı ne kadar sık tüketeceğimizden ideal uyku süremizin ne kadar olduğuna, nasıl kilo vereceğinizden hangi besinlerin kilo aldırmayacağına kadar yüz binlerce sağlık makalesi… Dünya gerçekten de yaşam performansımızı kontrol etmek adına takıntılı bir küresel kültüre sahip. Yapay zeka alanındaki son atılımlarla söz konusu hayat tavsiyelerinin etkenlerini birleştirmek, bizi git gide süper insana doğru yaklaştırıyor. Burada aklınıza gelen bir çizgi roman kahramanı değil, internete bağlı beyinler olsun.
Yapay zeka, bugün kullandığımız yazılımları daha sezgisel ve kullanıcı dostu hale getirme konusundaki becerisini zaten kanıtlamıştır. Alexa ve Siri gibi sesli kişisel asistanlardan, yüz tanıma teknolojisiyle para gönderme yazılımlarına kadar, insanların hayatı kolaylaştırmak için makinelere güvendiği bir noktaya ulaşmış bulunuyoruz. Bilimin bir yapay zekalar için bir sonraki hedefi ise insan beyni olacak.
Elon Musk da dahil olmak üzere bilinen girişimciler, beyin-makine arayüzünü kurmak için düşündüğümüzden çok daha erken davranıp, dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarıyla bir araya geldiler. Ana hedef ise zeka gelişimi için beyin implantları vasıtasıyla zayıf bilişsel yetenekleri onarmak. Son zamanlarda bu alanda yayınlan 150 araştırma makalesine göre konuşan Duke Üniversitesi’inden akademisyen Mikhail Lebedev, 2030 yılına kadar yapay zeka aracılığıyla beyne veri indirmenin mümkün olacağı görüşünde.
Lebedev'in odak noktası ise, tamamen beynin içine gömülebilen bir cihaz geliştirmek. Bir güç kaynağı ve kablosuz iletişim sistemi oluşturmak ise Elon Musk'un da üzerinde çalıştığı önemli dönüm noktalarından birisi. Musk, bilimkurgu taraftarlarının "sinir ağı" olarak adlandırdıkları şeyin gerçekleşmesi adına ve biyolojik yapay zekanın varlığı için Neuralink şirketini kurup çalışmaları başlatmıştı. Firma, dört yıl içinde felç ve kanser gibi beyin travmalarına sebep olan hastalıkları yapay zekayla tedavi etmeyi amaçlıyor.
Braintree firmasının kurucusu Bryan Johnson ise parkinson gibi sinirsel hastalıkları yok etmenin peşinde. Küçük bir yonga şeklindeki cihazı geliştirmek için 100 milyon dolardan fazla fon ayırdı. Bilim insanları, sinirsel kodlar bilgisayarlar tarafından yazılmadan önce nöronların nasıl işlediği ve etkileşime girdiğine ilişkin çok daha fazla araştırma yapmak zorundalar. Ancak günümüz girişimcileri sayesinde tüm bu süreç hız kazanıyor.
Teknolojinin tamamen beyne yerleştirilebilir cihazlar geliştirmesi, yapay zekanın hafızayı güçlendirmesi derken, kısa vadeli atılımlardan sonra yepyeni bir dünyanın kapısını aralayacağız.
