Yapay Zekanın Ön Görülen Felaket Senaryolarından Nasıl Kurtulabiliriz?

9
2
2
1
0
Yapay zeka teknolojisi ile ilgili sürekli olarak ilerleme kaydediyor ve her geçen gün kendi beynimizin kompleks yapısını yapay zekaya da aktarmak için çabalıyoruz. Peki bu doğru bir yöntem mi?

Yapay zeka ve yapabildikleri bizi her geçen gün 'yapay zekanın insanlaşması' teorisine alıştırıyor ve bu konu hakkında atılan adımları büyük bir merakla takip ediyoruz. Çünkü bir yandan yapay zekanın sınırlarını merak ediyoruz bir yandan da hep kulağımıza çalınan felaket senaryolarının doğru olma ihtimalini anlamaya çalışıyoruz. Ancak aslında yapay zeka sınırları korunduğu takdirde insalığa büyük kolaylık sağlayacak ve gelişimimizi hızlandıracak bir teknoloji.

Peki bilim insanları bu konuda doğru bir yol mu izliyorlar? Yapay zekayı, öğrenme kabiliyeti bizden çok daha yüksek olan bir 'beyni' kendimize benzetmeye çalışarak doğru mu yapıyoruz? Aslında bunu onaylamak pek de mümkün değil ve o korkunç senaryolardan daha gerçekçi bazı sebepler göstermek mümkün. Yapay zekayı kendi beynimizle yarışacak konuma getirmek için harcadığımız enerji ve yatırımları; sahip olduğumuz teknolojiyi gerekli alanlara entegre etmek için kullansaydık şu an yapay zeka bambaşka bir konumda olabilirdi.

İnsanın yapabildiği her şeyi yapabilen 'güçlü yapay zeka'ya yoğunlaşmak yerine yalnızca belirli konularda yetkin ve kusursuz yapay zekalara eğilmek aslında çok daha mantıklı bir adım. Örneğin, kanser teşhisi konusunu 'öğrenen' bir yapay zeka sayesinde hem teşhis hem de tedavi aşamalarının süresini kısaltmak mümkün olabilir. Ancak biz elimizde olan teknolojiyi bu anlamda geliştirmek yerine 'bu henüz olmadı henüz bizm beynimizle yarışamaz' diyerek henüz bitmemiş bir proje gibi davranıp, yaygın olarak kullanmayı reddediyoruz.

Üstelik bu tür kullanımlar düşünüldüğü gibi bizleri işimizden de etmez. Çünkü yapay zeka sayesinde teşhis ne kadar hızlı konsa da, tedavi için hala soyut düşünebilen ve sezgileri olabilen doktorlara ihtiyaç vardır ve bunu aslında hemen her alanda aynı şekilde değerlendirebilmek mümkündür. Eğer bilim insanları sadece dar anlamda yapay zekadan en iyi şekilde faydalanmamızı sağlayacak ve daha fazla alan ve insan için erişilebilir hale getirecek araçlar yaratmaya odaklansaydı, kesinlikle daha iyi bir konumda olurduk.

Peki yapay zeka gerçekten tehlikeli bir hale gelecek mi?

Aslında yapay zeka halihazırda birçok tehlikenin sinyallerini vermiş durumda . Yalnızca bu örnekler 'distopik bilimkurgu filmlerinde olduğu gibi silahlarını kuşanmış robotların ayaklanıp gezegeni işgal etmesi' şeklinde karşımıza çıkmadığı için görmezden geliyoruz. Ancak yüz tanıma, silah sanayisi ve sahtecilik gibi birçok zorlayıcı konuda yapay zeka şimdiden olumsuz durumlar oluşturacak biçimde kullanılıyor ve gelecekte daha kötü senaryolar da oluşabilir. Eğer yapay zekayı daha bağımsız ve gelişmiş hale getirir ve ipleri elimizde tutmayı başaramazsak da, kötü niyetli kullanıcılar yapay zekanın bize doğrudan zarar vermesine de sebep olabilir.

Bu yüzden de yapay zekayı insan beyninin yerini alması hedefi ile değil eksiklerimizi kapatabileceğimiz bir teknolojiymişçesine geliştirmeli ve hayatın içine bu şekilde entegre etmeliyiz. Aksi halde sunulan avantajların oranı her geçen gün dezavantajların oranına göre hayli azalacak.

Kaynak : https://thenextweb.com/syndication/2018/05/05/we-need-to-focus-on-ai-complementing-the-mind-not-replacing-it/
9
2
2
1
0
Emoji İle Tepki Ver
9
2
2
1
0