Usta satranç oyuncusu Garry Kasparov IBM'nin Deep Blue'suna satrançta yenileli 20 sene oldu ve o günden bu güne birçok gelişme yaşandı. Ancak bizim yapay zeka algımız hala o zaman olduğu gibi duruyor. Sebebi ise yapay zekadan ne istediğimize tam olarak karar verememiş olmamız. Aslında yapay zeka ile ilgili felaket senaryolarını es geçip yolumuza devam edersek, ne kadar önemli bir güce sahip olduğumuzu anlayabiliriz.
Yapay zeka konusunda dünya genelinde dönen tüm tartışmalar gerçek bilgiden ve pozitiflikten uzak ilerliyor. Sonumuzu getireceğine inandığıımız ve sürekli olarak bu yönüyle ele aldığımız konu aslında birçok alanda yetkin bir yardımcı olabilecek durumda. Bu alanların en önde geleni ise tıp. Google'ın geçtiğimiz dönemde geliştirdiği ve kanserli hücreleri kısa sürede tespit edebilen yapay zeka destekli AR teknolojisi bunun en iyi örneklerinden biri.
Peki herkesin diline dolanan hali ile 'insanları işinden etmeden' yapay zekayı tıbba nasıl entegre edebiliriz? Aslında bu sorunun yanıtı oldukça basit. Yapay zeka birçok anlamda oldukça hızlı ve hata payı neredeyse 0 olacak şekilde işlem yapıyor olsa da her zaman söz konusu insan sağlığı olduğunda bir başka insanın görüşü ve soyut düşünce gücü gerekli olacak
İşte bu yüzden yapay zekayı bir tür doktor asistanı olacak şekilde geliştirip tekrarlayan test süreçleri, tanı yapılması gibi basit konularda zamandan tasarruf edebilmek için kullanmalıyız. Üstelik bir yanda da telefonlardaki sağlık takip uygulaması gibi şeyler var ve bu küçük adımların bile tıbba katkısı büyük.
Bu yüzden, tıpkı satranç ustası Garry Kasparov'un satranç yenilgisinden sonra yapay zekadan öğrendiklerimizi bu alanda pozitif şekilde kullanmayı başardığımız gibi, bunu tıbba da uygulamalı ve yapay zekayı bir düşman olarak değil bir yardımcı olarak görmeliyiz.
Eğer bunu yapabilirsek hem sağlık alanında hız ve doğruluk payı olarak daha ileride olabiliriz hem de doktorların hastalar ile daha fazla ilgilenmesini sağlayacak zamanı kazanmış oluruz. Yapay zekalar basit işlemleri gerçekleştirirken, doktor bu işler ile ilgilenmek yerine bir başka hastayı tedavi edebilir ya da aynı hastanın testleri yapılırken onunla daha kuvvetli bir iletişim kuracak zamanı bulabilir.
Eğer bu tür gelişmeler tıp gibi birçok alanda doğru şekilde kullanılmaya başlanırsa, biz de kendimizi 'akıllı robotlar kıyamti getirecek' dedirtecek senaryolardan uzaklaştırabilir ve bilimin sunduklarından sonuna kadar faydalanabiliriz.
