Hepimiz, en az bir kez yakın bir arkadaşımızın ya da ailemizden birinin yüzüne bakarak "Bugün mutsuz görünüyorsun" demişizdir. Gelişen teknolojiyle birlikte duygu tespiti işlemi otomatikleşti ve artık kameralar kullanılarak insanların anlık duygu analizi yapılabiliyor. Bu konuda çalışmalar yürüten ve referans olarak kabul edilebilecek bir araştırma merkezi olan AI Now Institute, duygu tespiti konusunda önlemler alınması gerektiğini ifade etti.
Duygu tespiti teknolojisinin, bazı durumlarda sağlam temellere dayanmadığını savunan AI Now Institute'a göre bu teknolojinin, bir şüphelinin söylediklerini test etmek gibi kişilerin hayatını etkileyecek durumlarda kullanılması oldukça yanlış. Araştırma merkezine göre bu tür durumlarda duygu tespit sistemlerinin kullanılmasının yasalarla önüne geçilmesi gerekiyor.
Duygu tespiti sistemleri, iş görüşmelerinde bile kullanılıyor:
Bazı ülkelerde iş görüşmelerinde 'mükemmel çalışanı bulmak' için kullanılan bu sistemler, kişi için olumsuz bir izlenim sunması durumunda o kişinin hayatının geri kalanını önemli ölçüde etkileyebilir. Böyle kritik durumlara dikkat çeken AI Now Institute, kullanımı yaygınlaşan duygu tespit sistemlerinin kullanımına sınır getirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Araştırma merkezinin kurucu ortaklarından Prof. Kate Crawford, "Duygu tespit sistemlerinin yüzümüzdeki ifadeleri, ses tonumuzu hatta yürüyüşümüzü kullanarak iç duygularımızı tespit ettiği söyleniyor. Bu konuda yapılan çalışmalar, insanların duygularıyla yüzüne yansıyan ifade arasında kesin bir bağ olduğuna dair kanıt sunmuyor" açıklamasında bulundu. Bu da çalıştığı kesin olarak kanıtlanmamış bu sistemlerin aslında ne kadar ilginç sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
Duyguların yüze yansıması, kişiden kişiye farklılık gösteriyor:
Piyasada olan sistemlerin bazılarının, 1960'larda 'yüz duyguları' ile ifade edilen sadece 6 temel duygu olduğunu söyleyen psikolog Paul Ekman'ın çalışmalarını temel aldığını söyleyen Crawford, hem duygusal durumların sayısı hem de kişilerin duyguları yansıtma biçimleri açısından farklılık gösterdiğini belirtti. Kültürün bile bu konuda etkili olduğunu belirten Crawford'a göre bu sistemlerin kesin doğruluğu bulunmuyor.
Duygu tespit sistemleri üreten şirketlerin bazıları ise Crawford ile aynı fikirde değil. Ülkelerin polis teşkilatlarına bu sistemleri sağlayan Oxygen Forensics'in yöneticilerinden Lee Reiber; sistemin öfke, stres ve endişe gibi duyguları algılama yeteneğinin polislere soruşturma sırasında oldukça katkı sağladığını savunuyor. Çağrı merkezi personelinin müşterilerin sıkılıp sıkılmadığını öğrenmesini sağlayan, sesten duygu analizi yapabilen bir sistemi üreten Cogito'nun CEO'su Joshua Feast de endüstrinin bu sistemlere inancının artması için bu konuda daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
Duygu tespit sistemlerine sanal gerçeklik teknolojisini entegre eden bir şirket olan Emteq'in kurucusu Charles Nduka, duygu tespiti sırasında bağlamın da çok önemli olduğunu belirtiyor. Bir kişinin kaşlarını çatmasının kızgınlıktan ya da konsantrasyondan kaynaklanabileceğini belirten Nduka, kayıt alınırken kişinin içinde bulunduğu durumum kilit bir nokta olduğunu ifade ediyor. Sektördeki fikirler böyleyken AI Now Institute'ün çağrısına ülkelerden nasıl bir yanıt geleceğini önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz.