Herhalde seçme şansı olsa kimse yaşlanmak istemezdi. Yaşlanma konusu, senelerden beri insanlığın kafasını meşgul eden şeylerden biri. Öyle ki, bu durum destanlara bile konu olmuş. İnsanlık tarihinde bu konuyla ilgili olarak ölümsüzlük pınarı gibi birçok efsane bulunuyor.
Bununla birlikte bilim dünyası da senelerdir yaşlanmayı önleme konusunda birçok çalışma yapıyor. Son olarak Cell adlı dergide ilgili bu konuyla ilgili önemli bir araştırma yayınlandı. Araştırma, insanların neden yaşlandığını ve yaşam süresini artırmak için nasıl stratejilerin geliştirilebileceğini açıklıyor. Bilim insanlarına göre yaşlanma, gelişim ve olgunluğun yanı sıra, son olarak metabolizma tarafından belirleniyor. Bu, vücudumuzun yediğimiz şeyi enerjiye dönüştürme süreci. Temel olarak yaşlandıkça metabolizmamızın verimliliği düşüyor, bununla birlikte DNA’mız zarar görüyor ve hücrelerimiz verimli bir şekilde işlemeyi durduruyor.
Yaşlanma, insan yaşamının doğal bir parçası ve onu durdurmanın mantıklı bir yolu yok gibi görünüyor. Fakat en azından yaşlanma sürecini yavaşlatmak için uygulanabilecek bazı yöntemler mevcut. Bilim adamları, “batılılaştırılmış yaşam tarzı” adını verdikleri ve yaşlanmayı hızlandıran bir beslenme şekli olduğunu tespit ettiler. Bu, aşırı miktarda yağ ve protein alımının yapıldığı, buna karşılık sınırlı miktarda sağlıklı besinin tüketildiği ve çevresel toksik maddelerin ve abartılmış yerleşikliğin ortaya çıkmasına neden olan bir beslenme şekli. Uzun yaşamak için öncelikle bu tarz bir beslenme şeklinden uzak durmak gerekiyor.
Bununla birlikte bilim insanlarının uzun yaşam için yaptığı öneriler şu şekilde:
- Akdeniz Diyeti: Akdeniz diyeti; zeytinyağı, sebze, tam tahıl, sert kabuklu meyveler ve balık gibi sağlıklı yağlar ve biraz kırmızı et veya şekerden meydana geliyor.
- Kalori Sınırlaması: Bu, yetersiz beslenmeye yol açmayacak şekilde, alınan kalori miktarının azaltılması anlamına geliyor.
- Egzersiz: Uzun yaşam için beslenmenin yanı sıra, düzenli egzersiz/spor yapmak da büyük önem taşıyor.