Trafiğe yeni çıktığınızda "Bu adam şimdi bana neden korna çaldı ki, niye durduk yere selektör yaptı?" gibi sorular sormaya başlamanız çok normaldir. Çünkü o ana dek sadece trafikteki yazılı kuralları öğrendiniz, artık sıra geldi yazısız kurallara...
Bu kurallar özellikle de büyükşehirde yaşayan sürücüler tarafından sık sık uygulanır. Trafikte piştikçe yepyeni yeni kurallar öğrenilir ve bu yazısız kurallar bütününün ne kadar geniş olduğu tecrübeniz arttıkça anlaşılır. İlk başta anlamsız gelen o hareketlerin, uyarıların aslında her birinin anlamı olduğunu öğrenirsiniz. İşte o kurallar:
Sık kullanılan selektör dilini bilmeniz gerekir. Size tek selektör yapılmasının "Buyurun, yol veriyorum" gibi bir anlamı vardır.
Çift selektörse "Napıyon birader, uyanık ol" gibi bir anlam içerir. Uzun süreli, art arda selektör yapan olursa az önce ana avrat sövmüştür, bulaşmadan yola devam edin.
Şehirler arası yoldayken yapılan kısa süreli selektör ise "ileride çevirme/radar var, uyarmış olayım" anlamına gelir.
Sürücüler arasındaki dayanışmanın en güzel örneklerindendir.
Gece karşınızdan gelen aracın, size yaklaştığında bir anda uzunları açmasının nedeni, "uzunları kapat, gözümü alıyor" demek istemesidir.
"Madem öyle, işte böyle" der ve güzel bir empati kurmanızı sağlar.
Işıklarda olduğu gibi korna konusunda da benzer bir dil vardır. Kornaya çok kısa basıldıysa "yol verdiğin için teşekkürler" anlamı taşır.
Bir miktar uzun basıldıysa trafik ışıklarında geç kalkmışsınızdır, uyarı anlamındadır. Uzun uzun basılırsa sinir bozucu bir hata yapmışsınızdır. Her türlü küfrü yiyebilirsiniz, ters bakışlara maruz kalırsınız. E hak ettiniz sonuçta.
Havanın karanlık olduğu saatlerde dar bir sokakta bir araçla karşı karşıya kaldıysanız, geriye giden şoför rahatsız olmasın diye farlarınızı kapatmanız gerekir.
Size yol verilirse başınızla teşekkür etmelisiniz.
Yokuşta bir araçla karşı karşıya kaldıysanız inen araç çıkan araca yol vermelidir.
Bazı araçlarla hiç münakaşaya girmemeniz gerekir. Minibüsler, taksiler, mobiletler, kuş serisi, hafriyat kamyonu başı çeker.
Trafik kurallarına pek riayet ettikleri söylenemez.
Hatalı park edildiğini gördüğünüz araçların şoförüne mesaj bırakmak için silecekler kaldırılır.
Kibarca, kırmadan.
Arkadaki arabayı zora soktuğunuz zaman dörtlülerle özür dilemeniz gerekir.
Yine aynı şekilde otoyolda hızla giderken bir anda yol tıkanıyosa arkadan yaldır yaldır gelene dörtlülerle uyarı verirsiniz.
Otobanda tampon yapmaya kalkana yol verilir.
İnat edip de frene basayım demeyin aman.
Karşınızdaki ya da yanınızdaki arabanın farları kapalıysa elinizle far hareketi yapmalısınız.
Kör nokta olan yerde öndeki aracın sol sinyalini açıp kapatması "yol müsait, solla" anlamına gelir.
Trafikte makas atılmaz, bu yazılı bir kuraldır. Yazısız kural ise bu ihlalin yapıldığını gördüğünüzde hızınızı ve şeridinizi koruyarak devam etmektir.
Aksi takdirde kaza ihtimali artar.
Önünüzdeki araçla takip mesafesini korur bir şekilde çift yönlü karayolunda ilerlerken sizi sollamaya çalışan bir araç olduğunda hızınızı sabit tutmanız, hatta bir tık yavaşlamanız gerekir.
Olur da karşıdan bir araç gelirse öndeki araçla aranızdaki boşluğa girmek zorunda kalacaktır.
Çift yönlü karayolunda öndeki ağır vasıta nedeniyle oluşan araç kuyruğunda ağır vasıtayı sollayan ilk araçsanız, yol uygunsa hemen sağa geçmek yerine bir süre sol şeritte devam edin ki kuyruktaki diğer araçlar ağır vasıtayı rahatlıkla sollayabilsinler.
Bu sayede o yoldaki trafik akışı daha rahat akmaya başlar.