Çin'de gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre pilotlar, beyinlerinde farklı bir işlevsel bağlantı düzeni gösteriyor. Gerçekleştirilen çalışmada, beynin farklı bölgeleri arasındaki etkileşimler ve senkronize aktiviteler inceleniyor. Bu incelemeler sonucunda, pilotların pilot olmayanlara göre gelişmiş bilişsel esnekliğe daha yatkın olduğu ortaya çıkıyor.
PLOS One'da yayınlanan araştırmanın yazarı "Sivil havacılık çok farklı bir kariyer. Pilotlar, karmaşık ve dinamik bilgilerin olduğu bir ortamda çalışıyor. Bu ortamla ilgili tüm bilgilerden haberdar olmalılar ve bunların öneminin ve anlamının farkına varmalılar" ifadelerini kullandı.
Pilot beyninin işlev bağlantıları
Araştırmacıların, pilotların pilot olmayanlara göre farklı beyin bağlantı örüntüleri göstereceğini düşünmesinin sebebi, pilotlardan beklenen bilişsel talepti. Bilim insanları, aynı eğitim seviyesine sahip 26 pilot ve pilot olmayan 24 kişinin nörobilişsel ağlarını incelemek için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme kullandı.
26 pilottan 14 tanesi Çin Sivil Havacılık Uçuş Üniversitesi'nden uçuş öğretmeniyken 12 tanesi de havayollarında yardımcı pilotluk yapıyordu. Pilotlar, kontrol grubuyla kıyaslandığında merkez yönetsel ağ içerisinde azalan bir işlevsel bağlantı sergilerken merkez yönetsel ağ, dikkat çekicilik ağı (salience network) ve varsayılan mod ağı (default mode network) arasındaki işlevsel bağlantılarda artış gösterdi.
Araştırmacılar, merkez yönetsel ağdaki azalan bağlantının, ağın daha fazla farklı işlevlere sahip olmasını sağlayabileceğini dile getiriyor. Diğer yandan merkez yönetsel ağ, dikkat çekicilik ağı ve varsayılan mod ağı arasındaki artan bağlantı da genel bilişsel performansla ilintili olabilir.
Benzer başka bir araştırmada ise pilotların, varsayılan mod ağı içerisinde dinlenme hali işlevsel bağlantısında artış sergilediği belirtilmişti. Bu ağ, beynin otopilotu olarak adlandırılıyor. Bilişsel görevler arasındaki değişimde de oldukça önemli bir rol oynuyor. Araştırmacılar, günlük uçuş pratiklerinin pilotların varsayılan mod ağını sürekli olarak aktifleştirmiş olabileceğini ve sonuç olarak da dinlenme hali sırasında hareketlenme seviyesinin güçlenmiş olabileceğini ifade etti.