Dünyanın en popüler anlık mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp, her gün yüz milyonlarca kullanıcısı tarafından aktif bir şekilde kullanılıyor. Peki bir sabah uyandığınızda kendi WhatsApp hesabınızda farklı bir kişiye ait WhatsApp mesajlarını bulsaydınız ne yapardınız?
Bir Amazon çalışanı olan Abby Fuller tarafından Twitter’da açıklanan olaya göre Fuller, geçtiğimiz günlerde yeni bir akıllı telefon ve SIM kart aldı. SIM kartı akıllı telefona taktıktan sonra WhatsApp’a tanımlayan Fuller, başka bir kişiye ait mesajlarla karşı karşıya kaldı.
Fuller, yeni telefonunun ya da SIM kartının ikinci el olmadığı konusunda net konuşuyor. Fuller’a göre bu mesajlar, söz konusu numaranın bir önceki sahibine ait. Fuller tabii olarak kendi eski numarasına ait mesajların başka birine gitmesinden endişe ediyor.,
İlginç olan bir diğer nokta ise WhatsApp web sitesinde numara değiştirme ile ilgili olarak, ‘’Eski hesabınızı silmenize gerek yoktur. Başarılı bir şekilde Numara Değiştir özelliğini kullandıktan sonra, eski hesabınız otomatik olarak silinecektir.’’ şeklinde bir bilgi bulunuyor.
Ayrıca yine WhatsApp web sitesinde telefon değiştirme ile ilgili olarak, ‘’Eski hesabınızı silmeyi unutmayın. Ancak, hesabınızı silmediyseniz ve artık eski telefonunuza erişiminiz yoksa, üzülmeyin. Eğer eski telefon numaranızın yeni sahibi 45 gün sonra WhatsApp'ı yeni telefonunda aktive ederse, o telefon numarasına bağlı olan tüm hesap bilgileriniz tamamen silinecektir.’’ şeklinde bir bilgi bulunuyor.
Bu iki bilgiyi özetlemek gerekirse WhatsApp, eski bir numaraya ait WhatsApp sohbet geçmişini 45 gün içinde kalıcı olarak siliyor. Fakat Fuller, sahip olduğu numaranın bir önceki sahibine ait mesajları almış durumda. Peki bu nasıl oldu?
Bu konuda en mantıklı teori Filippo Valsorda’dan geldi. Valsorda’nın teorisine göre söz konusu mesajlar, numaranın eski sahibi WhatsApp hesabını devre dışı bıraktıktan sonra gönderildi. Bu nedenle de mesajlar numaraya yeni bir WhatsApp hesabı bağlanması ile iletildi.
WhatsApp konu ile ilgili henüz bir açıklama yapmış değil. Bu durum, konunun Valsorda’nın iddia ettiği gibi bir ‘açıktan’ değil nedeni tam olarak bilinmeyen bir hatadan kaynaklandığı ihtimalini yükseltiyor.
