Keanu Reeves, çıktığı yıl kendisine büyük bir hayran kitlesi edinmeyi başaran Matrix’in dördüncü filmiyle birlikte tekrar seriye geri dönüyor. Tabii dördüncü film duyurulduktan sonra bu “post-apokaliptik cyberpunk” dünyaya yeni filmin ne ekleyeceği oldu. Tabii seriye geri dönüş yapan tek isim Keanu Reeves de değil, ayrıca Trinity karakterini canlandıran Carrie-Anne Moss da Matrix 4 ile hayranlarının karşısına çıkacak.
Filmin dördüncü ayağının ortak senaristi ve ortak yönetmeni Lana Wachowski olacak. Peki Lana Wachowski’nden hayranların beklentileri neler?
Yeni bir boyut
İlk Matrix filminde seyirciye, aslında gerçek sandığı dünyanın bir yanılsama olduğu bir dünya gösterilmişti. Makinelerin ne yaptığı ve neden yaptığı bilmecesi ise Neo’nun hem gerçek dünyada hem de Matrix’in sanal varoluşunun içerisinde uğraştığı bir bilmeceydi. Dolayısıyla yeni film üstümüze daha fazla bilmece atmamalı. Yani yeni film bize insanlar ve makineler arasındaki dengenin değişimini, Neo ve müttefiklerinin üstlendikleri yeni rolleri daha doğrusu izlerken bizi şaşırtacak şeyler vermeli.
Uğruna savaşılacak bir dünya
İlk filmde Cypher karakteri, simülasyondaki o rahat hayatına geri dönebilmek uğruna gemi mürettebatına ihanet etmişti. Aslına bakıldığında Cypher’ın çok da haksız olduğunu söyleyemeyiz. Gerçek dünya karanlık, kirli ve sürekli olarak acımasız makinelerden bir kaçış söz konusu.
Serinin devam filmleri bize bu gerçek dünyayı biraz daha göstermiş olsa da seyirciye asla uğrunda savaşılması ve kurtarılması gereken bir dünya verilmemişti. Makinelerle insanlar arasındaki savaşa geri döneceksek insanlar için daha değerli ve daha önemli bir dünya yaratılmalı.
Deneysel efektler
1999 yılında vizyona giren Matrix, yaptığı birçok şeyle çığır açmıştı ancak en kalıcı ve en belirgin başarıları yenilikçi, yüksek teknolojili görsel efektleriydi. Hem gerçek dünyada hem de simülasyon dünyasında kullanılan görsel efektler o zamana kadar seyircilerin gördüklerinin çok ötesindeydi. Bir savaşın ortasında fizik kurallarını tersine çevirmek, duvarda ağır çekimde koşmak ve daha birçokları.
Yeni Matrix filmi geleceğe bakıp onun da ötesine geçmeli dijital efektler konusunda. İlk film, hem bilim kurgu türü açısından hem de görsel efektler açısından sinema dünyasında değişiklik yaratmış bir filmdi. Dolayısıyla yeni filmin de bu tarz görsel efektleri yeni bir çıtaya ulaştırması gerekiyor.
Yeni ve heyecanlandıran dövüş sahneleri
Bu sefer tüm Matrix üçlemesi için rahatça söyleyebiliriz ki bu üç filmin hepsinde yer alan dövüş sahneleri bir nevi bu serinin imza hareketlerinden bir tanesiydi. Film, dövüş sanatları ve daha modern “gun-fu”yu harmanlayarak yaptığı aksiyon sahneleriyle o dönemde taktir toplamayı başarmıştı.
Keanu Reeves’in son yıllarda tekrar popüler olduğu film olan John Wick’te de Matrix’e benzer bir şekilde oldukça etkileyici dövüş koreografileri bulunuyordu. Dolayısıyla yeni Matrix filminin başarılı olmasını sağlayacak şeylerden bir tanesi de aksiyon sahnelerine getirilecek yenilikçi bir bakış açısı olacaktır.