NASA’da görevli bilim insanları, yer çekiminin Dünya’daki gibi olmadığı koşullarda insan vücudunun karşılaşacağı risklerden birini daha buldular. Damarlarımızda akan kan, uzayda yer çekimi olmadığı için aynı yoğunlukta akamıyor. Bu durum da, astronotların hayatını tehlikeye sokabilecek pıhtılara neden olabiliyor.
Johson Uzay Merkezi’nin yöneticisi Michael Stenger liderliğindeki bir araştırma ekibi, yer çekimsiz ortamdaki kanın bu durumu hakkında bir makaleyi JAMA Network Open’da yayınladı.
Araştırmacıların yayınladığı makalede, “Uzaydaki ağırlıksızlık, iç juguler vende kan akışı durmasıyla ilişkili. Bu da sağlıklı astronotlarda tromboza yol açabilir. Bu durum ciddi etkileri olabilecek, yeni keşfedilen bir uzay uçuşu riskidir” dendi.
Yer çekimi ortadan kalktığında, en iyi Dünya'daki yer çekimi ortamında çalışan insan vücudu, buna tepki gösterir. Yer çekimsiz ortam, vücudun üst kısmına doğru sıvı akışına neden olur. Aynı zamanda iç juguler damarlardaki kan akışı (IJV) değişir. Stenger ve ekibinin araştırdığı şey ise, bu negatif baskının uzayda tromboza neden olabilecek kadar etkili olup olmadığı.
İnsanlığın uzay çalışmalarının başladığı günlerden bu güne kadar böyle bir risk rapor edilmedi. Araştırmacılardan Michael Stenger, “İnsanlar, 50 yıldan daha fazladır uzay uçuşu yapıyorlar. Ancak çalışmamız, uzay uçuşu sırasında bildiğimiz kadarıyla venöz tromboza dair ilk rapor” dedi.
Tromboz, kan damarı içinde bir kan pıhtısı oluştuğunda meydana gelir. Kan pıhtısı oluştuğunda kan akışını ya yavaşlatır ya da durdurur. İç juguler vende bulunan bir trombüs veya pıhtı, akciğere kadar ulaşabilir. Bu da astronotun, akciğer atardamarının bloke olmasına neden olarak, akciğer embolisi ile hayatını kaybetmesine neden olabilir.
Araştırmacıların üzerinde çalıştığı Uluslararası Uzay Ajansı(ISS) astronotları, genişletilmiş görevde bulunuyordu. Astronotların kan akışları üç pozisyonda ölçüldü: oturarak, uzanmış ve 15 derece baş aşağı eğimli şekilde. Ölçüm yapılan 11 astronottan 6’sında yer çekimsiz ortamda 50 gün sonra durgun ve hatta geriye doğru bir kan akışı gözlendi. Daha da korkuncu, bir astronotta kan akışını engelleyebilecek bir IJV trombüsü oluşmasıydı. Bir diğer astronotta ise kısmi IJV trombüsü tespit edildi.
Bu durum, büyük bir felaket demek değil. Kafaya doğru akan kan, düşük vücut negatif basıncı (LBNP) ile vücudun alt kısımlarına taşındı. 50 ile 150 gün arasında zamanda yapay olarak uygulanan LBNP, artan kalp atış hızının yan etkisi olarak tromboz riskini ve her türlü tehlikesini ortadan kaldırıyor.
Araştırmanın lideri olan Michael Stenger, Dünya’nın dışındaki bu tromboz riskinin, Mars’a yapılacak görevler sırasında da insanların sağlığını önemli ölçüde tehlikeye sokabileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu risk nedeniyle Mars çalışmaları tabii ki iptal edilmez. Ancak Mars görevlerinden önce bu konu hakkında daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu, bu araştırma ile ortaya çıkmış oldu.