Ülkemizde üretilen dizilerin özellikle son 10 yılda benimsediği temalar birçok insan tarafından eleştiriliyor. Taciz, tecavüz, şiddet gibi öğelerin sıkça karşımıza çıktığı dizilerde aynı zamanda cinsiyetler hakkında yanlış varsayımları destekleyen; fazla önyargıcı olaylar da sıkça görülüyor. Doğruluk Payı’nın yayınladığı veriler, yerli dizilerdeki cinsiyetçi tutumun oranlarını gözler önüne seriyor.
Çeşitli konular hakkında veriler sunan Doğruluk Payı, Türk dizilerinde kadın karakterlerin nasıl lanse edildiğini gösteren veriler yayınladı. Bu verilere göre yerli dizilerdeki kadınlar, çoğunlukla ev işleriyle meşgul olurken gösteriliyor ve yöneticilik gibi üst düzey pozisyonlarla pek karşımıza çıkmıyor.
Kadınlar ev kadını, erkekler iş adamı
Doğruluk Payı’nın paylaştığı verilerde görülebileceği üzere yerli dizilerde sonradan atfedilen geleneksel cinsiyet rollerinin etkisi büyük. Maalesef bu dizilerin büyük çoğunluğunda erkekler bir tür, kadınlar ise bir diğer türmüş gibi gösteriliyor. Verilerden örnek vermek gerekirse kadın karakterlerin %92’si, ev kadını olarak gösteriliyor.
Dizilerdeki kadın ve erkek karakterler, “hormonlar kadınları ağlama makinesi ve erkekleri başarı abidesi haline getiriyor” düşüncesiyle oluşturuluyor. Yerli dizilerdeki sahnelerde ağlayan karakterlerin %73’ü kadın. İşle ilgili sahnelerin odağındaki karakterlerin %82’si ise erkek.
Geleneksel cinsiyet rollerine fazla yer veriliyor
Bunların yanında şiddet, tehdit ve taciz gibi eylemlerin erkekliğe özgü davranışlar olduğu düşüncesi de maalesef Türk dizi sektöründe oldukça yaygın. Kadına karşı cinsiyet kaynaklı şiddet sahnelerini bol keseden barındıran bu dizilerde şiddet eylemlerinin %79’u erkekler tarafından gerçekleştiriliyor. Erkeklerin dizilerde ev işi yapma oranı ise sadece %8.
Yerli dizilerde erkek karakterler birçok farklı rolde görülürken kadınlara verilen en yaygın rol, anne rolü. Annelik görevini kadınların fabrika ayarıymış gibi verildiği dizilerde ebeveyn rollerinin %79’u kadınlara ait.