Yerli firma tarafından üretilen koronavirüs ilacının satışına izin verildiğini daha önce açıklayan İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bu gelişmeyi sosyal medya hesabından duyurmuştu. Koronavirüs tedavisinde Sağlık Bakanlığı'nın tedavi protokolünde yer alan ana ilaçlardan biri olan ve sıtma ilacı olarak bilinen hidroksiklorokin sülfat etken maddeli ilacın ilk yerli üretimi, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan 140 bin metrekare alanda kurulu yarım asırlık Koçak Farma tesislerinde yapılıyor.
Koçak Farma Genel Müdürü ve CEO'su İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Koçak, ilacın bu hafta SGK geri ödemesine de alındığını belirterek, "Bu ilacın orijinali yabancı bir firmaya ait. Biz, romatizmal hastalıklardaki kullanımından dolayı, jeneriğini üretmek üzere çalışmalarımızı tamamlayıp eşdeğerlik testleri ve üretimi için Sağlık Bakanlığı'na ruhsat başvurusunda bulunmuştuk. Kovid salgını başlayınca bakanlığımız bunu yüksek öncelikli olarak değerlendirerek ruhsatlandırılmasını sağladı. İlk hedefimiz Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak. Sağlık Bakanlığı'na 300 bin doz bağışlıyoruz. Daha sonra Sağlık Bakanlığı uygun görürse, talep gelen Avrupa ülkelerine de ihraç edebiliriz" ifadelerini kullandı.
"Sırada Yerli Aşı Çalışmaları Var"
Aşı çalışmalarının yapılabilmesi için gereken ve Türkiye'de yalnızca 5-6 merkezde olan yüksek biyogüvenlikli BSL-3 laboratuvarının özel sektörde sadece kendilerinde olduğunu vurgulayan Dr. Hakan Koçak, "Yerli BCG (verem) ve kuduz aşısının çalışmalarını tamamladık. Pilot üretimine başladık. Bir yıl içinde faz çalışmaları tamamlanacak ve Türkiye uzun yıllar sonra ilk kez yerli aşısını üretmiş olacak. Ayrıca bu hafta, Sağlık Bakanlığı Referans Laboratuvarı'nda izole edilen Kovid-19 virüsü ile aşı çalışmalarına da başlıyoruz. Bir başka önemli gelişme de Çin'den ithal edilen ve Kovid-19 tedavisinde ana ilaçlardan biri olan, favipiravir etken maddeli yüksek biyoteknolojik ilacın da yerli üretimine başlıyoruz" diye konuştu.
'ABD'nin Başaramadığını Biz Başardık'
ABD'de bu ilacı üretmek için Donald Trump'ın da girişimde bulunduğunu fakat başaramadığını dile getiren Dr. Koçak, "Ham maddesini Hindistan'dan alamadığı için ABD bu ilacı üretmeyi başaramadı. Biz, uzun yıllardır süren uluslararası işbirliklerimiz sonucu hammaddeyi temin ettik ve kendi üretimimizi yaptık " dedi. İlacın direkt olarak virüsü öldürücü bir etkisi olmadığına ve romatizmal hastalıklarda yıllardır kullanıldığından bahseden Dr. Hakan Koçak, "Malarya (sıtma) tedavisinde de kullanılan bu ilacın Türkiye'de üretilebilmesi çok önemli. Çünkü bütün dünyayı etkileyen salgın hastalıklarda ülkeler ellerindeki ilaçları, hammaddeleri başka ülkelere vermek istemiyor. Bununla ilgili ülkemizde bir sıkıntı yaşanmayacak. İlacın orijinali Türkiye'de bir yabancı firma tarafından ruhsatlı şu anda. Biz Türkiye'de ilk defa jeneriğini ürettik. Jenerik ilaç üretildiği zaman, orijinal ilacın fiyatı yüzde 40 oranında düşüyor. Bu da tabii ki kamu maliyesine ciddi bir yarar sağlıyor. Jenerik ilaç, orijinal ilaçla aynı etken maddeyi, aynı dozda içeren, aynı etkinliği, kalite ve güvenilirliği olan ilaçtır. Orijinal ilacın yerine rahatlıkla kullanabilirsiniz" şeklinde konuştu.
'Bu Hafta Covid-19 Aşı Çalışmalarına Başlıyoruz'
Dr. Hakan Koçak, Ar-Ge laboratuvarlarındaki yerli aşı çalışmalarında da sona yaklaştıklarını ifade ederek şunları dile getirdi: "İki tane aşımızın Ar-Ge süreci bitti ve pilot üretimleri yapıldı. Bunlardan birisi BCG, yani verem aşısı, diğeri de kuduz aşısı. Tarım Bakanlığı'ndan onaylı hayvan laboratuvarımız var. Burada aşılar denendi ve uygun olduğu kanıtlandı. Şimdi bağımsız laboratuvarlarca tekrar test edilecek ve daha sonra klinik denemelere geçilecek. 1 yıl sonra üretimine başlayıp pazara verebileceğiz. Böylece Sağlık Bakanlığı aşılama programında artık yerli aşı kullanabilecek. Şu anda Türkiye'de üretilen bir aşı yok maalesef. Tamamı ithal ediliyor. Bizim aşılarımız yıllar sonra Türkiye'de üretilen ilk aşılar olacak. Ayrıca başlangıç aşamasında olan başka bir aşı çalışmamız da yine Kovid-19 ile ilgili. Sağlık Bakanlığı'nın Ankara'daki Referans Laboratuvarı'nda Kovid-19 virüsünü izole etti. Biz bu suşu alarak önümüzdeki hafta aşı çalışmalarımıza başlayacağız. Bunu da yüksek biyogüvenlikli BSL-3 laboratuvarımızda yapıyoruz. Bu laboratuvar, özel sektörde sadece bizde var. Bunun dışında birkaç üniversitede ve TÜBİTAK'ta bu laboratuvar mevcut."
'Çin'den İlaç İthal Etmeye Gerek Kalmayacak'
Türkiye'nin neden orijinal ilaç değil de daha çok jenerik ilaç üretimine yönelmek zorunda kaldığını açıklayan Dr. Hakan Koçak, "Orijinal ilacın geliştirilmesi ve pazara sunulması uzun yıllar alan bir işlem. 5 ila 10 yıl sürüyor. Bu Ar-Ge çalışmalarına ise çok çok büyük paralar harcanıyor. Ülkemizde jenerik ilaç dışında daha küçük bütçelerle birtakım orijinal ilaç çalışmaları da yapılıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank'ın açıkladığı, TÜBİTAK'ın organize ettiği ve 4 üniversitenin de içinde yer aldığı yine Kovid-19 tedavisinde kullanılacak 9 tane ilaç çalışması var. Bunlardan birinde biz de yer alıyoruz. Bu dört üniversite ile geliştirilecek biyoteknolojik molekülün sanayiye uygulanmasını ve üretimini de biz yapacağız. Koronavirüs tedavi algoritmasında yer alan ve Koçak Farma tarafından üretilen hali hazırda dört ilaç mevcut. Yakın zamanda buna yeni bir tane daha eklenecek. O da Japon menşeili favipiravir olarak bilinen ilaç. Biyoeşdeğerini üreteceğimiz bu ilaçla ilgili de ruhsatlandırma sürecine girdik. Ruhsatımızı aldıktan sonra, artık ülkemizde üreteceğiz ve Çin'den ithal edilmesine gerek kalmayacak. Kovid'de ölümlere sebep olan en önemli neden sitokin fırtınası. Hastanın bağışıklık sisteminin aşırı reaksiyonu sonucunda oluşan bir dizi olaylar zinciri meydana geliyor. Biyoteknolojik ilaç olan favipiravir sitokin fırtınasını engellemek amacıyla geliştirildi" ifadelerini kullandı.
'Yerli Bir Firma Yabancı Bir Firmayı İlk Kez Satın Aldı'
Dr. Koçak, 49 yıldır ilaç üreten bir firma olduklarını vurgulayarak, "Bin çalışanımız var. Onkoloji, kadın doğum, enfeksiyon gibi hemen her alanında üretimimiz var. onkolojide mesela 100'ün üzerinde ürünümüz var. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük onkoloji üretim tesislerine sahibiz. Bu ürünleri yaklaşık 50 ülkeye ihraç ediyoruz ve bunların çoğunluğunu da Avrupa Birliği ülkeleri oluşturuyor. Ayrıca Güney Kore'den Avustralya'ya kadar ihracatımız var. Türkiye'de kullanılan her iki kutu kanser ilacından birini Koçak Farma üretiyor. Çerkezköy tesislerimizin yanında, İstanbul Ayazağa'da serum üretim tesislerimiz var. Burayı da 5 yıl önce yabancı ortaklı, alanında lider olan bir firmadan aldık. Ülkemizde ilk defa, bir yerli firma, yabancı bir firmayı satın almış oldu. Bu da gurur verici bir şey. Serum da yine ilaç gibi, son derece kritik öneme haiz bir ürün. Özellikle savaş, ambargo ya da pandemi gibi durumlarda mutlaka kendi serumunuzu üretiyor olmanız lazım. İlaç üretim tesislerimizin kapasitesi yıllık 500 milyon kutu. Serum üretim tesislerimizin kapasitesi ise yıllık 80 milyon torbadır" şeklinde konuştu.