Bir YouTube yayıncısı olan ve son derece garip içerikleriyle kısıtlı bir kitleye seslenen Nasim Ahgdam, şirketin gelirlerini kesintiye uğratmasını neden göstererek silahını alıp YouTube genel merkezine saldırı düzenlemişti. Şans eseri olay sırasında can kaybı yaşanmamış, Ahgdam saldırının hemen ardından intihar etmişti.
Bu olay daha önce gündeme gelse de kısa sürede unutulan ve hiç tartışılmayan gerçekleri de ortaya çıkarttı. YouTube çalışanları, belirli nedenlerle para kazanmalarına engel olunan yayıncılar tarafından defalarca kez tehdit ediliyorlardı. Hatta YouTube, bir yayıncı tarafından ölümle tehdit edilen çalışanını ve ailesini korumak için evine silahlı korumalar bile göndermişti. Hiç şüphe yok ki Aghdam’ın saldırısı, önemsenmeyen tehditlerin ve artan gerilimin bir sonucuydu.
Elbette Google ya da YouTube yöneticileri böylesine sapkın davranışları öncesinden tahmin edemezlerdi. Ancak bu tarz krizlerin ayak sesleri öncesinden duyulabilir, belki de bu tarz sinyaller veren yayıncıların para kazanmalarına hiç izin verilmeyebilirdi. Nitekim her yayıncı, sapkın düşüncelerini belli eden yayınlar, çarpık söylemler içeren paylaşımlar da yapmıyor.
Nasim Ahgdam belli ki çok farklı bir psikolojiye bürünen ve YouTube’u hayatını mahvetmekle suçlayan bir tavra sahip insandı. Fakat yayın yaptığı platformda, belki de aynı potasiyele sahip binlerce yayıncıdan gelen milyonlarca içerik var. Bu nedenle YouTube’un yayın ve yayıncılık politikalarında önlemler geliştirmesi gerekiyor ve bunun üzerine çalışmalar yürütüyorlar.
YouTube çalışanları, Aghdam’ın söylemlerini andıran sayısız e-posta ve mesaj aldıklarını, sürekli tehditler işittiklerini belirtiyorlar. Örneğin YouTube’un ilk topluluk yöneticisi olan Mia Quagliarello, hesabı askıya alınan bir adam tarafından “Seni yok edeceğim” sözleriyle tehdit aldı. YouTube, bunun üzerine Mia’nın evine silahlı korumalar göndermek zoruna kaldı. Üstelik Mia yıllar önce, 2006 ve 2011 arasında görev yapmıştı.
Ahgdam’ın saldırısına gelene kadar geçen sürede, aslında Mia’nın durumuna benzer çok fazla tehdit vakası yaşanmıştı. Temel sorunlardan birisi, aslında sadece YouTube’u ilgilendirmiyor. Burada karşımıza çıkan asıl konu, sosyal medya ve internet kültürünün insanları kolayca ünlü yapması. Hayatlarını her söylediği viral olan zengin bir internet ünlüsü olarak geçirmek isteyenlerin sayısı artıyor.
Bu kişilerin sayısının artması, toplumsal kültürün çarpıklıklarının büyümesine yol açıyor. Sokakta gördüğünüz her insana güvenemeyeceğiniz gibi, izlediğiniz ya da takip ettiğiniz her internet ünlüsüne de güvenemeyeceğiniz bir dönemde yaşıyoruz.
İnternette ünlü olan insanların içerik kaliteleri bir kenara, sadece çok izleniyorlar ya da takip ediliyorlar diye para kazanmaları konusu, bu çerçeveden bakıldığında rahatsız edici gözüküyor. Elbette kimsenin kazandığı parada değiliz, ancak örnek teşkil etmeyen bu yayıncıların nelere yol açabilecekleri Agham örneği ile ortaya çıkmış durumda.
YouTube ve Google, içerik üreticilerinin kaliteli işler yapmasını sağlayacak yenilikler getirmediği, sadece kuru bir popülerlik uğruna reklam gelirlerine ortak ettiği kişilere engel olmadığı sürece bu böyle devam edecektir.
