Çin Halk Cumhuriyeti'nin Wuhan kentinde ortaya çıktıktan sonra tüm dünyaya yayılan ve şu ana kadar 307.715 kişinin ölümüne neden olan yeni ölümcül koronavirüs salgını (COVID-19) ile mücadelede yanlış bilgilerle ve bunların yayılmasıyla mücadele de çok önemli bir yer kaplıyor. Sosyal medya platformları, COVID-19 hakkında yanlış bilgilerin yayılmasını engellemek için daha sıkı önlemlere başvururken bir yandan da resmi sağlık kurumlarıyla iş birliğini artırmış durumda.
YouTube'un aldığı önlemler yeterli olmuyor
Özellikle Ebola ve domuz gribi salgınları esnasında YouTube'dan yayılan hatalı bilgiler platformun başını bir hayli ağrıtmıştı. Bu salgınların ardından daha bilinçli hale gelen YouTube, yeni ölümcül koronavirüs salgınıyla birlikte içeriklerine ilişkin denetimleri sıkılaştırdı ve sağlık kurumlarıyla olan iş birliğini de genişletti. COVID-19 pandemisi boyunca YouTube'dan yayılan yanlış bilgilerin sayısında azalma görüldüğü doğru olsa da son yapılan araştırma bunun da yeterli olmadığını gösteriyor.
Sosyal medyada insanların en çok izlenen videoların en doğru ve güvenilir bilgileri barındırdığı yönünde bir eğilimi olduğu da göz önüne alınırsa, en çok izlenen her dört COVID-19 videosundan birinin yanıltıcı bilgiler içeriyor olması soru işaretlerini artırıyor. BMJ Global Health'in araştırmasına göre konu hakkındaki en iyi videolar profesyonel kurumlar ya da devlet organları tarafından çekilmiş videolar.
Araştırma, konu hakkında en iyi bilgileri almanın yolunun resmi kuruluşlardan gelen yayınlar olduğunu söylüyor. Bu kuruluşların yayınladıkları videolardaki bilgiler bağımsız kuruluşlar tarafından da doğrulanıyor. Değerlendirmeye alınan videoların yalnızca İngilizce dilinde olduğu vurgulansa da hatalı bilgilerin tek bir dile özgü olmadığı ve diğer dillerdeki videolarda da benzer bir durumun olduğu düşünülüyor. En çok yanlış bilgi veren videolar, eğlence haberlerinin verildiği içerikler.