Yapay zekâ, günümüzde pek çok alanda kullanılmaya başladığından beri araştırmacıların bu konuyla ilgili çalışmaları da son hız sürüyor. Konuyla ilgili son haber ABD'den geldi ve yüz tanıma sistemlerini geçersiz kılmayı başaran bir tasarıma sahip tişörtün ortaya çıktığı duyuruldu. Boston’da bulunan Northeastern Üniversitesi’nden araştırmacılar, MIT ve IBM araştırmacılarıyla ortak bir proje yürüttü ve projenin sonucunda giyen kişiyi yapay zekâ tarafından fark edilemez hâle getiren, sürekli değişen renklere sahip bir yamayla basılmış tişört ortaya çıktı.
Çalışmayı yürüten araştırmacı ekibin içinden bir sözcü, tasarlanan tişörtün nesne tespiti için kullanılan sinir ağları üzerinde etkili olduğunu belirten bir dizi açıklama yaptı. Normal şartlarda bir sinir ağının görüntüde yer alan bir nesneyi tanıyıp bildirdiğini ve o nesne için bir etiket atandığını söyleyen Profesör Xue Lin, yapılan çalışmanın yapay zekânın bu etiketleme sistemini sınırlandıran ve karıştıran bir çalışma olduğunu aktardı.
İki ağ üzerinde çalışıldı:
Araştırmacıların bildirdiğine göre bu çalışma, özellikle eğitim amaçlı kullanılan iki nesne tanıma ağında yapıldı. Ekip, piksellerden oluşan bir görüntünün yapay zekâyı yanıltarak kullanıcıyı görünmez hâle getirebileceğini buldu. Çalışmanın mantığıyla birlikte çıkış ve varış noktalarını kısaca anlatan videoyu yukarıdan izleyebilirsiniz.
Yapılan bu çalışmanın bu alanda gerçekleştirilen ilk tasarım örneği olmadığını hatırlatmakta fayda var. Daha önceden de yapay zekâyı test etmek ve kandırabilmek amaçlı araştırmalar yapılmıştı. Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan üniversiteler tarafından yürütülen deneyler sonucu ortaya yüz tanıma teknolojisini yanıltabilecek bir gözlük çıkmıştı ancak önceki çalışmaların aksine yeni ortaya çıkan tişörtün video gözetimi için oldukça fark edilmez özellikler taşıdığı söylendi. Tişörtü giyen kişilerin hareketi sonucu kırışma gibi aksi durumları önlemek amacıyla gerekli malzemeler kullanıldı.
Haberi duyan neredeyse herkesin aklında oluşan soruysa sanıyoruz ki bu tişörtleri gerçek dünyada görüp göremeyeceğimiz. Araştırmacılar buna da yanıt veriyor ve deneylerde başarı gösteren böyle bir tasarımın henüz gerçek dünya için hazır olmadığını bildiriyor. Algılama algoritması üzerinde sürdürülen çalışmaların ne şekilde sonuçlanacağı şimdilik hepimiz için merak konusu.
