Bir harfin uykuyla özdeşleştirilmesi mantıksız görünüyor olabilir fakat başka nasıl ifade edebilirdik ki?
O zaman “Zzz” ifadesinin kendimizi bildik bileli nasıl uyku ve horlama haliyle eş tutulduğuna bakalım.
Aslında bu durumun çıkış noktasına dair birden fazla teori var.
İlk olarak 1837 yılında Henry David Thoreau, bir yazısında böceklerin hafif vızıltısına atıfta bulundu ve ardından yıllar geçtikçe bu vızıltı, horlama esnasında çıkan sesle eş tutulmaya başlandı.
Yine çok önceleri çizgi romanlarda, uyku ve horlamayı ifade edecek bir şeye ihtiyaç duyuldu ve bunun yanında sanatçılar, bir karakterin uykuda olduğunu göstermenin yollarını aradı. Uyku ve horlama halini temsil etmenin çok fazla yolu yoktu ve “Onomatopoeia”ya başvuruldu.
Bu kavram; adlandırılan şeyle bağlantılı olarak, bir sesten gelen kelimenin oluşumuydu ve her türlü sesi taklit etmek için ortaya çıkarılan bir kelime sınıfıydı. Aynı zamanda “Zzz” ifadesi, çizgi roman sanatçılarının fazla uyuyamamalarının bir dışavurumu olarak da nitelendirildi.
Yani uykuyu ifade etmenin gerçek bir yolu olmadığından, bunun yerine bir ses sözcüğü (Onomatopoeia) kaynak alındı.
Bu terim; aslında ses çıkardıkça hecelenen boom, bang, clang, buzz, zipp gibi yansımalı sesleri temsil etmekte. Uyurken çıkan seslerin harflerle temsil edilmesi oldukça zor olduğundan, bu durumu en iyi “Z” harfinin ifade ettiğini düşünüldü.
Hatta bu harflerin büyük veya küçük şekillerinin kullanımı bile zaman zaman farklı anlamlar çağrıştırabiliyor. Örneğin “ZZZ” genellikle yaşlı ve iri biri tarafından yüksek sesle horlama anlamına evrilmiştir. Küçük harflerle “z” harflerinin birleşimi de daha sakin ve gürültüsüz bir horlama biçimini akıllara getirir.
Ayrıca bir testerenin ileri-geri ve zikzak hareketlerle ağaç kütüğünü kestiğini hayal edin. Bu durum size de tıpkı horlama esnasında çıkan ses gibi “Z” harfini anımsatmıyor mu? Ayrıca “Z”, alfabenin son harfi ve genellikle uyku, günün sonu manasını çağrıştırabilir. Bu ipuçları da aslında bizi sorunun cevabına götürebilir.
“Zzz” ifadesi, dünya çapında benimsenmiş olsa da her kültürün bunu ifade ediş biçimi, zaman zaman farklılık gösterebilir.
Örneğin Almanlar “ch” ve “r”nin tipik Almanca telaffuzları göz önüne alındığında uyku ve horlama için “chrrr” ifadesini kullanır. Ses açısından zengin bir “r”yi tercih eden Fransızlar ise “rrr”, “roon”, “ron” seslerini benimsemiş durumda.
İspanyollar “rooooon”, Japonlar “guu guu”, bazı Çinliler “hu lu”, Finliler de uyku ve horlama hali için “kroohpyyh” ifadelerini kullanmakta.