Çoğumuz zaman dilimlerini Dünya’nın şeklinden kaynaklanan matematiksel bir düzenleme sanırız. Zaman dilimlerinin kutup noktalarından eşit aralıklarla çizildiğini sanıyorsanız, siz de yanılanlardansınız. Aslında bunlar; coğrafi ve siyasi, hatta tarihi bir takım sözleşmeler sebebiyle doğrusal olarak çizilmemiş. UTC(Evrensel Koordinatlı Zaman)’ye göre Los Angeles -8:00 diliminde bulunur. Yani Londra’dan 8 saat geridedir. Tokyo ise Lonra’dan 9 saat ileridedir. Peki Londra’yı merkez yapan nedir? Dünya yuvarlak değil miydi? İşte, zaman dilimleri hakkında muhtemelen bilmediğiniz 5 tuhaf bilgi!
1-Bazı ülkeler, yarım saat ve çeyrek saat uzaklıkları kullanıyorlar.
İnsanlar çoğunlukla zaman dilimlerinin yalnızca sayısal ve geometrik hesaplamalarla belirlendiği düşüncesindedir. Çoğu için bu geçerli iken, belli bölgelerde bu durum farklılaşıyor. Bunun esas nedeni belli coğrafyaları aynı saat diliminde tutmak ve daha yönetilebilir bir coğrafya yaratmak. Aslında temeli Avrupalı güçlerin dünyayı sömürdüğü döneme dayanıyor. Sıfır noktası Londra’ya göre belirlenmiş. Bu da İngiltere’nin boşuna “Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” ünvanı almadığını gösteriyor.
Özellikle Güneydoğu Asya’da zaman dilimleri yarımşar veya çeyrek saat fark gösteriyor. UTC+5:30 tüm Hindistan’ın ortak saati. Bu da dünyadaki her 5 kişiden birinin farklı bir zaman diliminde yaşadığını gösteriyor. Avustralya’ya geçtiğimizde ise zaman dilimleri biraz daha düzenli bir şekilde görünüyor. Yine de burada da kesirli ifadeler mevcut.
2-Çin, tek başına büyük bir zaman dilimine sahip
Çin kocaman bir ülke. 5000 kilometrelik bir alana uzanıyor. Bu da farklı zaman dilimleri demek. Çin’de UTC+5’ten UTC+11’e dek bu zaman dilimleri kullanılıyor. 7 farklı zaman dilimi dünya ile entegrasyon için, ancak Çin hükümeti resmi olarak yalnızca 1 tane zaman dilimi kullanıyor. Bunun da getirdiği bazı problemler mevcut. Bazı bölgelerde gündüz saat 10’a dek güneş doğmuyor. Ayrıca Sincan eyaletinde halkın yarısı resmi Pekin saatini kullanırken, diğeri UTC+6’yı kullanıyor. Bu da bir sürü karışıklığa mahal veriyor.
3- “Komşu” Zaman Dilimleri Arasında Yolculuk Yapmak Bazen Bir Saatten Fazla Ekleme-Çıkarma Yapmak Anlamına Gelebilir
Çin’den sonra saat dilimleri biraz karmaşıklaşıyor. Ancak en azıdan ülkelerde tek bir saat dilimi olması, olumlu bir gelişme. Ülkemizde de tek bir saat dilimi kullanılıyor. Yakın zamanda farklı bir saat dilimini benimseyerek UTC+3 yaptık, bu da batı bölgelerinde güneşin doğuşunun tıpkı Çin’deki gibi biraz geç olmasına neden oldu. Afrika’da ise birçok tutarsızlık görülüyor. Çad’dan Sudan’a geçtiğinizde saatinize 2 saat eklemeniz gerekiyor. Bu kadar yakın ülkelerdeki tutarsızlıklar kafa karıştırıcı olabiliyor.
4- “UTC + 12” ve “UTC - 12” Aslında Farklı Tarihte Olan Aynı Zaman Dilimleri
Eğer Londra’dan iki kişi, aynı noktadan iki farkı yöne 180 derece boyunca seyahat ederse aynı noktada buluşacaktır. Ancak bu iki kişi aynı anda birbirinden farklı zamanlarda olacak. Çünkü aynı çizgide bile olsalar biri UTC + 12, diğeri UTC - 12 çizgisinde sayılıyor. Yani aralarında 24 saat var!
5- “UTC + 12”den Sonra Da Bir Zaman Dilimi Mevcut
Muhtemelen saat dilimleriyle ilgili en tuhaf şey bu. Pasifik Okyanusu’nda birkaç ada UTC - 11/10 gibi saat dilimlerini kullanmak yerine UTC + 13, UTC + 14 gibi dilimleri kullanıyor. Bu UTC + 14’ü kullanan Line Adası’nın dibindeki Jarvis Adası’ndan 1 gün 2 saat önde olması demek. Yani yan yana iki adada yılbaşında biri 2017’ye girdikten ancak 26 saat sonra diğeri 2016’yı geride bırakabiliyor.