“7’yi özel kılan bir şeyler mi var?” veya “Bu sayı 7 değil de örneğin 5 olsaydı neler olurdu?”
Gelin, bu soruların cevaplarını verelim.
Zar üzerindeki 1 ve 6, 3 ve 4, 5 ve 2 noktalarının düzeni rastgele tasarlanmamıştır.
Aksine bu düzen, hedefe ulaşılmasını sağlar. Ayrıca zarın, adil ve rastgele olması için düşünülmüştür. Standart bir zar attığınızda, her yüzün yukarı bakacak şekilde gelme şansı eşittir.
Numaralandırma düzeni ise zar atıldığında, zar üzerindeki her sayının eşit şansa sahip olmasını sağlar. Düzen ise şu şekildedir:
1 ve 6 sayıları birbirinin karşısına yerleştirilir. Bu, zarın her iki tarafındaki noktaların toplam sayısının 7’ye ulaşmasını sağlar. Bu da standart bir zardaki mümkün olan en yüksek toplamdır.
Aynı şekilde 3 ve 4 birbirinin karşısında, 5 ve 2 de karşılıklı yerleştirilir. Yine bu toplamlar, 7’ye ulaştırır. Ayrıca her durumda herhangi bir değerin atılma olasılığı 6/1’e tekabül eder. Değerlerin konumu bunu hiçbir şekilde değiştirmez.
Ayrıca bu 7 figürasyonu, 1’den 6’ya kadar olan sayıları çiftler hâlinde simetrik olarak düzenlemenin tek olasılığıdır.
Farklı herhangi bir düzenleme, zıt taraflar için farklı toplamlarla sonuçlanır. Yani atılan zarda eşitliği sağlamak mümkün olmaz. Öte yandan 7, araştırmacılara göre asal bir sayıdır ve bu sebeple özel bir matematiksel öneme de sahiptir.
Yine Yunan Antik Çağı’nda bilinmeyen bir kişi, tüm bunları göz önüne alarak zarların tasarımı yaratmıştır. Zamanla da bu bir kural ve gelenek hâline gelmiştir. Ayrıca bu düzenin ihlali de oyunun düzenine aykırı olarak kabul edilir.
Özetle zarların zıt yüzlerinin daima 7 etmesinin arkasında eşitlik ilkesi vardır.
İlginizi çekebilir: