WhatsApp, birkaç yıl önce Facebook tarafından satın alınmıştı. Uzun yıllardır insanlar, Zuckerberg'in nasıl olup da uygulamayı hala reklama boğmadan, para istemeden kullandırmaya devam ettiğini de merak ediyordu.
WhatsApp'ın yeni gizlilik ilkeleri, pek çok kişinin tepkisini çekmiş durumda. Daha önceki haberlerimizde de belirttiğimiz üzere yeni gizlilik ilkeleri kapsamında Facebook şirketi (site değil, sitenin de sahibi olan şirket), neredeyse DNA dizilimimiz dışında her şeye erişim istiyor. Erişim vermeyenler de uygulamayı kullanamıyor.
Facebook bizden ne istiyor?
Aslına bakarsak bugüne kadar WhatsApp'ın kullanıcı verilerini Facebook'a verip vermediği hep bir tartışma konusu olmuştu. Hatta bu iddialar, Zuckerberg'in senatoda yaptığı savunmada bile ima edilmişti. Şu andaki durum ise daha çok malumun ilamı oluyor.
Kullanıcıların yeni sözleşmeyi kabul etmeleri halinde Facebook ile paylaşmayı taahhüt ettiği bilgilere de bir bakalım. Bu bilgilerin oldukça uzun ve okudukça sinir bozan bir listesi var. Liste şu şekilde:
- Hesap Bilgileri
- Mesajlar
- Bağlantılar
- Durum Bilgisi
- İşlem ve Ödeme Verileri
- Müşteri Desteği ve Diğer İletişimler
- Kullanım ve Kayıt Bilgileri
- Cihaz ve Bağlantı Bilgileri
- Konum Bilgileri
- Çerezler
- Başkalarının Sizin Hakkınızda Sağladığı Bilgiler (Üçüncü taraftan sağlanır.)
- Kullanıcı Şikayetleri (Üçüncü taraftan sağlanır.)
- WhatsApp’taki İşletmeler (Üçüncü taraftan sağlanır.)
- Üçüncü Taraf Hizmet Sağlayıcıları (Üçüncü taraftan sağlanır.)
- Üçüncü Taraf Hizmetleri (Üçüncü taraftan sağlanır.)
Facebook bu verileri ne yapacak?
Facebook'un açıklamasına göre bu verileri sayesinde firmanın bünyesindeki farklı sosyal medya kanallarından gelen veriler entegre edilecek. Böylece yan hizmetler geliştirilecek. Sistemin emniyeti, güvenliği ve bütünlüğü artırılacak. Facebook şirketleri arasındaki iletişim ve kurumsal etkileşimler artacak.
Hali hazırda pek çok kişinin "Arkadaşımla konuşurken elma dedim, eve bir geldim aaa elma reklamı" demesine neden olan sistemler artık resmiyet kazanmış olacak. Adım adım Kalite Ülkesi adlı kitaba doğru ilerlediğimiz şu günlerde artık algoritmalar sayesinde kullanıcıların düşünmesi muhtemel ürünlerin bile reklamlarını gördüğümüzü göz önüne alırsak, Zukerberg'in tek yaptığı işleri resmiyete dökerken kullanıcılara fikir sormaktan ibaret.